Bizim de bu sıkıntılı dünyada bolca güneş ışığına ihtiyacımız var. | TED | و نحن بحاجة إلى الكثير من ضوء الشمس في هذا العالم المضطرب. |
Askerlerin sorunlarından anlayan ve sağlam bankacılığın kurallarını iyi bilen birine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | و نحن بحاجة إلى رجل يعى طبيعة الجنود بالإضافة إلى كونه على دراية بالأمور المصرفية |
Bu Şeker Toplama Günü ve şekere ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لذلك فمن سلة عطلة الوقت, و نحن بحاجة إلى الحلوى. |
İplerimizi geriyor ve bir molaya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | إنها تجهدنا و نحن بحاجة إلى راحة |
(Gülüşmeler) (Alkışlar) Dünyamız değişiyor ve bizim de değişmeye ihtiyacımız var ve bir zamanlar kişisel olan problemler artık hepimizin problemi haline geldi. | TED | (ضحك) (تصفيق) إن عالمنا يتغير، و نحن بحاجة إلى التغير معه، و ما كانت يوماً مشاكل فردية هي مشاكل بالنسبة لنا جميعاً. |
Birbirimize ihtiyacımız var. | Open Subtitles | و نحن بحاجة إلى بعضنا البعض |
- Kanıta ihtiyacımız var. | Open Subtitles | و نحن بحاجة إلى دليل |