Bir Goa'uld karakoluna neden geldiğini seninle hiç paylaşmadı mı? | Open Subtitles | ألم يتشارك معك لماذا قد يأتي الى مقر جواؤلد؟ |
Olabilecek en garip şey, onun buraya geldiğini görmekti. | Open Subtitles | هذا أغرب شيء حصل لي هنا أن أراه يأتي الى هنا |
Onun eve geldiğini hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | انتِ لا تتذكريه عندما كان يأتي الى البيت؟ |
Çünkü herkes benden nefret ediyor. O gelmeden bilmiyorlardı. | Open Subtitles | لأن الجميع يكرهونني وقبل أن يأتي الى هنا لم يعرفوا ذلك |
Buraya gelmeden önce onu tanıyordum tamam mı? | Open Subtitles | اسمعوا انا اعرفه من قبل ان يأتي الى هنا ، حسنا ؟ |
sonra yaşlı ayı patikadan geldiğinde, ayağını küçük kapana sıkıştıracak.. | Open Subtitles | ثم الدب يأتي الى الطريق فيضع قدمه في الفخ الصغير |
Birileri gecenin üçünde eve geldiğinde insan üstüne bir pantolon giyer. | Open Subtitles | شخص يأتي الى منزلك في ال3 صباحا ارتدي بعض الملابس |
Werner, herkes buraya başkası için geldiğini düşünür ama aslında kendileri için gelirler, der. | Open Subtitles | وارنر يقول اي احد يأتي الى هنا يفكر بأنه هنا من اجل شخص آخر ولكنه حقا هنا من اجل انفسهم |
- Axel'in buraya geldiğini biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعرفي اذا أكسيل كان يأتي الى هنا؟ |
Bana herkesin buraya geldiğini söylediler. | Open Subtitles | قالوا لي ان الجميع يأتي الى هنا |
Buraya geldiğini bildiğimiz biri. | Open Subtitles | فقط رجل عرفناه كان يأتي الى هنا ، لذا |
Henüz buraya geldiğini görmedim. | Open Subtitles | لا أنا لم أره يأتي الى هنا حتى الآن, لا |
Peki, bu dünyadan, 19. yüzyılın sonlarından çıkan birinin, benim büyüdüğüm Ghana'ya benim büyüdüğüm topluma, Asante'ye geldiğini düşünün. 20. yüzyılın arefesindeki listeyi hazırlatan şu soruyla o dünyaya geldiğini düşünün: Hristiyanlık yerine neleri var? | TED | لذا تخيل ان أحدا قادم من ذلك العالم، من أواخر القرن التاسع عشر قادم الى البلاد التي نشأت فيها "غانا" والمجتمع الذي نشأت فيه "أشانتي" يأتي الى ذلك العالم في مطلع القرن العشرين مع هذا السؤال الذي صنع القائمة: ماذا لديهم بدلا عن المسيحية؟ |
Herkes ofisime gelmeden önce kapıyı çalar. | Open Subtitles | الجميع يجب أن يطرق الباب قبل أن يأتي الى مكتبي |
O buraya gelmeden ikinizin girmiş olmasını istiyorum. | Open Subtitles | اريدكما بداخل الكنيسه قبل ان يأتي الى هنا |
O gelmeden önce böyle değildin. | Open Subtitles | لم تكوني كذلك قبل أن يأتي الى هنا |
Hastam kliniğe geldiğinde karın ağrım var diyecek, apandisit teşhisi koyacaktım. | Open Subtitles | :المريض يأتي الى عيادتي لدي الم في البطن, انها زائدة |
Birileri gecenin üçünde evine geldiğinde insan üstüne bir pantolon giyer! | Open Subtitles | شخص يأتي الى منزلك في ال3 صباحا ارتدي بعض الملابس |
Büyük babam geri geldiğinde, bizim isteklerimizi yapacağının bir garantisi yok. | Open Subtitles | حالما يأتي الى هُنا جدّي, لا أضمن لكِ بأنه سيلبي ما نحتاج إليه. |