"يأكلها" - Traduction Arabe en Turc

    • yiyor
        
    • yemez
        
    • yemesin
        
    • yiyecek
        
    • yemeyecek
        
    • yiyen
        
    • yemeyi
        
    • yediğini
        
    • yediği
        
    • yemezdi
        
    Unni ıspanağı sevmediğin halde Song Yi Soo yiyor diye seviyor gibi davranıyormuşsun. Open Subtitles ،أوني تتظاهر بحب أكل السبانخ فقط لأن سونغ يي سو يحب أن يأكلها
    İğrenç bir şey. Onlara şarkı söyletip dans ettiriyorlar ve böylece insanlar da onları yiyor. Open Subtitles أنه شيء مقزز رجال الأعلانات تجعلها تغني وترقص حتى يأكلها الناس
    Kim kuru fasulye alıp anında yemez ki? Open Subtitles -من يشتري صلصة حارة ولا يأكلها على الفور؟
    Başkası yemesin diye, elmalı turtasının her tarafını yalıyor.. Open Subtitles سيبصق على تفاحته المسكرة قبل أن يدع أي أحد يأكلها
    Artık yiyecek kimse yok. Open Subtitles ويبدو لن يأكلها أحد
    Altı yıldan beridir biftek görmüyorum, şimdi sen onu yere koyacaksın, köpek de yemeyecek mi? Open Subtitles تعلمين، لَم أرى شريحة لحم منذُ ست سنوات و سنرميها على الأرض الآن لكي لا يأكلها الكلب؟
    Leidseplein'den Champs Elysees'eye kadar Big Mac ya da Happy Meal yiyen herkes 24 saat içinde ölecek. Open Subtitles في المانيا الى الشانزليزيه اي واحد يأكلها سيموت خلال 24 ساعه
    Pekala. Hızlı koşan yemeyi hak eder. Open Subtitles حسناً , الأسرع فيكما سوف يأكلها
    Ayakları çalışmayan bir insanın ne kadar az yemek yediğini duysanız şaşardınız. Open Subtitles سوف تتفاجئ بكميه الاكل القليله التي يأكلها من لاتعمل أرجله
    İnanıyorum ki kızı birşeyler yiyordu, şimdi onu da yiyor. Open Subtitles أعني أياً ما كان يأكلها فهو الآن ينتشر داخله
    Pekala, o evin, bir ağzı var ve ağzı dışarı çıkıp eşyaları içine çekiyor ve onları yiyor. Open Subtitles عنده فم يخرج فجأه و يمسكُ بالأشياء و يسحبها بأتجاهه و يأكلها
    Bu şeyin bir ağzı var ve birden açılıp, dışarı çıkıyor, birşeyi kapıyor, içeri çekip yiyor. Open Subtitles عنده فم يخرج فجأه و يمسكُ بالأشياء و يسحبها بأتجاهه و يأكلها
    Onu yiyor onunla uyuyor geceleri onunla konuşuyor. Open Subtitles يأكلها, ينام معها يتحدث معها في المساء هذه هي منهجيته.
    Suşi yiyor önceden pişirdiği şeyleri sonradan soğuk olarak yiyor. Open Subtitles هو يأكل السجق تعلم، يحب الطبيخ الجاهز يأكلها باردة
    - Çok incesin hayatım ama bunu bizim aileden kimse yemez. Open Subtitles -هذا كرم منكِ عزيزتي ولكن لن يأكلها أحد بهذه العائلة
    Bunu bizim aileden kimse yemez. Open Subtitles ولكن لن يأكلها أحد بهذه العائلة
    Onu sakladık ki senden önce gelen kimse yemesin diye. Open Subtitles أخفيناها حتى لا يأكلها أحد قبل أن تأتي
    Pekala, onlar zehirli, kimse yemesin. Open Subtitles حسنا ، هذه الحلوى سامه لذا ، أحد يأكلها
    Ama sanırım şimdi kesinlikle yiyecek. Open Subtitles ولكن ... الآن أعتقد أنه يجب أن يأكلها
    Sakın onu dinleme Theodore, hepsini tek başına yiyecek. Open Subtitles توقف عن الإصغاء إليه يا (ثيو)، سوف يأكلها بمفرده
    Sandviçi kimsenin yemeyecek olması çok üzücüydü. Open Subtitles بدا محزنًا أنّ أحدًا لن يأكلها
    Onu içten içe yiyen bir şeyi koruyor. Open Subtitles إنّها تُكنّ على شيءٍ مّا، شيءٌ مّا أعمق ممّا روته ، و يأكلها من الداخل.
    -Uykuluk beyin, işkembe, kimsenin yemeyi sevmediği şeyler. Open Subtitles لا - طبق بنكرياس العجل- و الأمخاخ و الأمعاء و كل تلك الأشياء التي لا يريد أن يأكلها أحد
    Adamın ne kadar biftek yediğini söylesem inanmazsın. Open Subtitles لن تصدقي كمية شرائح اللحم التي يأكلها ذلك الرجل
    Ondan bana sandviç, erişteli çorba ya da arkadaşlarımın yediği diğer herhangi bir yemekten yapmasını istedim. TED طلبت منها أن تصنع لي شطيرة أو حساء الدجاج أو أي نوع من الأطعمة التي يأكلها أصدقائي.
    Grigore ile evlendiğimde patatesi annesi gibi yapmazsam yemezdi. Open Subtitles وعند تزوجت (جريجوري)، إذا لم تكن البطاطس كالتي تعدها أمه فلن يأكلها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus