Koyu perdelerle ve gölgelerle kapı bacaya set çekiyor, çünkü bu durum aynı zamanda aileyi de etkiliyor. | TED | فيضع القصدير على كل النوافذ وستائر غامقة وتظليل لأنه أيضاً يؤثّر على عائلاتكم. |
Felç aynı zamanda nefes alma kontrolünü de etkiliyor. | Open Subtitles | ترى، الشلل يؤثّر على الأعصاب التي تسيطر على قدرتك للتنفّس. |
Sadece TV olmamak bile aşk hayatımı etkiliyor. | Open Subtitles | عدم ظهوري على التلفاز بدأ يؤثّر على حياتي العاطفية |
- Hayır, anemiyi etkilemez. - Sadece demir yetersizliği. | Open Subtitles | لا، لا يؤثّر على مرض فقر الدم وإنّما فقط لنقص الحديد |
Bu fenolftalein*. Bakırı etkilemez. | Open Subtitles | إنّه "الفينولثافين" لن يؤثّر على النحاس |
Sessiz kalma hakkına sahipsiniz, ama sorgulandığınızda... ..cevap vermezseniz mahkemede savunmanızı zedeleyebilir. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقول شيء يُمكنه ... أن يؤثّر على دفاعك إلاّ أذا أردت ذكره، عند سؤالك عندما تُريد أن تعتمد عليه في المحكمة |
Çarpıştırıcı nasıl oluyor da mekanik kız arkadaşını etkiliyor? | Open Subtitles | كيف المصادم قد يؤثّر على صديقتك الميكانيكية؟ |
Hayır. Sebebi her neyse sinirlerinden başka şeyleri etkiliyor. | Open Subtitles | لا، أيّ ما يسبّب هذا فهو يؤثّر على ما يفوق أعصابه |
- Bu olay hem ayak hakimiyetini hem de ritmini etkiliyor. | Open Subtitles | -فهو يؤثّر على حركة قدميك، و تناغمك . -ما الذي يحدث؟ |
Çünkü hepimizi etkiliyor; zengini ve fakiri, şehir sakinini veya köylüleri, iç kesimde veya kıyılarda yaşayanları etkiliyor. Sağlığımızı, ekonomimizi, yaşam kalitemizi de etkiliyor. | TED | فهو يؤثّر علينا جميعًا، أغنياء وفقراء، سُكّان المُدُن والقُرى، من يعيشون على البَر أو من يعيشون على الساحل، وهو يؤثّر على صحتنا، ونمُوّنا الاقتصادي، وجودة معيشتنا. |
Duman beynini falan mı etkiliyor? | Open Subtitles | هل هو الدخان الذي يؤثّر على عقلك؟ |
Çoğu günler morfin hafızasını etkiliyor. | Open Subtitles | في معظم الأيام "المورفين" يؤثّر على ذاكرته. |
Öylesin. İşimizi etkiliyor. | Open Subtitles | انت كذلك, وهذا يؤثّر على أعمالنا |
Manyetik alan, sinir sistemini etkiliyor. | Open Subtitles | إنّ الحقل يؤثّر على نظامه العصبي |
Beynindeki kanama, talamusunu etkiliyor ve yalan söylemesine sebep oluyor. | Open Subtitles | النزيف في دماغها يؤثّر على المهاد _ جزء يقع في منتصف المخ - مما يجعلها تكذب |
Beynindeki kanama, talamusunu etkiliyor ve yalan söylemesine sebep oluyor. | Open Subtitles | النزيف في دماغها يؤثّر على المهاد _ جزء يقع في منتصف المخ - مما يجعلها تكذب |
Bu durum birleşmeyi etkilemez, değil mi? Hayır. | Open Subtitles | - هذا لا يؤثّر على الصفقة ، أليس كذلك؟ |
Sessiz kalma hakkına sahipsiniz, ama sorgulandığınızda... ..cevap vermezseniz mahkemede savunmanızı zedeleyebilir. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقول شيء يُمكنه ... أن يؤثّر على دفاعك إلاّ أذا أردت ذكره، عند سؤالك عندما تُريد أن تعتمد عليه في المحكمة أيّ شيءٍ تقولى ربّما يُعتبر كدليل |