"يؤيد" - Traduction Arabe en Turc

    • destekleyen
        
    • destekleyecek
        
    • destekliyor
        
    • destekledi
        
    • Güneşden
        
    • doğruluyor
        
    • meşruiyetine inandığı
        
    • isteyenler
        
    Eğer torununu dışarıda ve insanların içinde bu isimle çağırırsa Ladin'in cihad anlayışını destekleyen birisi olarak görüneceğinden endişe duyuyordu. TED أحس بالقلق أنه إذا دعاها بهذا الاسم خصوصاً خارج المنزل، في الخارج أمام الناس سيبدو كأنه يؤيد فكرة بن لادن عن الجهاد
    Bir de küresel ısınma sorunu var, bu da geçiş yaklaşımını destekleyen diğer durum. TED هناك أيضا مسألة تغير المناخ ، الشيء الأخر الذي يؤيد هذه المنحى الانتقالي‎.
    Bunun dışında kaçırılma teorinizi destekleyecek pek bir şey yok. Open Subtitles ليس لديك ما يؤيد قصة أختطاف زوجتك سوى هذا السوار
    Ayrıca size her ne söylemiş olursa olsun... bu suçlamayı destekleyecek bir ifade vermeyecektir. Open Subtitles وأياً ما كان قد قاله لك فلن يُعطى دليلاً يؤيد هذا الإتهام
    Oxford'da eğitim görmüş bir ekonomist aynı zamanda hümanist değerleri de destekliyor ancak yine de Şangay tipi ekonomik büyümeyi destekliyor. TED رغماً عن أنه أحد دارسي جامعة أكسفورد في الإقتصاد المتشربين بالقيم الإنسانية, ومع ذلك فأنه ما يزال يؤيد منهجية الضغط العالي التي تطبقها شانغهاي.
    Partimiz ne zaman bir şeyi tam kadro destekledi ki? Open Subtitles بعيداً عن المضمون, منذ متى كان حزبنا يؤيد بالإجماع أي شيء؟
    Güneşden kutuyu çeker gibi hızlı hareket edicek ellerinizi Kaldırın Open Subtitles كل من يؤيد إلغاء منتخب "الغزلان" يرفع يده
    Tezimi doğruluyor. Bu sürede Ben dışarıdaydı. Open Subtitles ذلك يؤيد موقفنا، أمسكنا بـ"بين" بعد منتصف الليل.
    200 yıl önce. İnsanların yarısının düello yaptığı diğer yarısının köleliğin meşruiyetine inandığı zamanlar. Open Subtitles منذ 200 عام، واحد صوّب رجل في مبارزة، والآخر يؤيد العبودية
    Ondan, Afganistan'daki Amerikan görevini destekleyen bildirimlerini alacağız. Open Subtitles سنحاول الحصول علي أفادة مسجلة منه بأنه " يؤيد مهام الامريكين هنا في "أفغانستان
    Davacı tarafın elinde davayı destekleyen başka bir delil yok. Open Subtitles ما من دليل آخر يؤيد دعوى الادعاء.
    Düşmanı destekleyen ne tür melzemeleri temin ettiğini sordun. Open Subtitles هل سألت كيف قال انه يؤيد ماديا العدو.
    Hatta şişe su bölümünü destekleyecek birini arıyordu. Open Subtitles في الواقع إنها تبحث عن أحد كي يؤيد فكرتها بزجاجات المياه المعبأة
    Bunu destekleyecek bir delilin var mı? Open Subtitles -هل لديك أى دليل يؤيد هذا الإفتراض؟
    - Castle, bunu destekleyecek bir kanıt yok. Open Subtitles هذا يؤيد دليل هناك ليس
    Vali Quimby döner kapılı hapishaneleri destekliyor. Open Subtitles العمدة (كويمبي) يؤيد الباب الدائري للمساجين
    Kocan seni destekliyor. Open Subtitles زوجك يؤيد روايتك.
    Sağ bacağındaki ağrılar sporcu teorisini destekliyor, yani kendisini yakalayandan kaçtıysa kilometrelerce koşabilir. Open Subtitles {\pos(192,220)} مما يؤيد كونها رياضية {\pos(192,220)} مما يعنى انها لو هربت من اسرها قد تكون جرت لأميال
    Çünkü adamınız Wisconsin'deki Scott Walker'ı destekledi. Open Subtitles "لأن رجلك يؤيد (سكوت واكر) في "ويسكنسين "سياسي أمريكي وعضو في الحزب الجمهوري وحاكم "ويسكنسين
    İyi bir hamleye dönüştü çünkü o andan sonra Stevie her fikirlerimde destekledi. Open Subtitles اتضح أنني فعلت عين الصواب... لأنه من تلك المرحلة فصاعداً ظل (ستيفي) دائماً يؤيد أفكاري
    Güneşden kutuyu çeker gibi hızlı hareket edicek ellerinizi Kaldırın Open Subtitles كل من يؤيد إلغاء منتخب "الغزلان" يرفع يده
    İşte bu, bildiğimiz şeyi doğruluyor. Open Subtitles و هذا ما يؤيد ما نعرفه بالفعل
    200 yıl önce. İnsanların yarısının düello yaptığı diğer yarısının köleliğin meşruiyetine inandığı zamanlar. Open Subtitles منذ 200 عام، واحد صوّب رجل في مبارزة، والآخر يؤيد العبودية
    Sevgili kabaremizi yerle bir etmek isteyenler ellerini kaldırsın. Open Subtitles ليرفع يده كل من يؤيد هدم دارنا الخلاعية العزيزة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus