"يائسا" - Traduction Arabe en Turc

• çaresiz
• çaresizseniz
• çaresizsen
• çaresizce
• Çaresizdim

O şuan burdaysa onu gerçekten nekadar çaresiz olduğuma inandır
اذا كان حقا هنا إجعليه يفهم بأنني كنت يائسا

Bir delikanlıyı bu kadar çaresiz yapan nedir?
ما الذي يجعل رجلا شابا يائسا لهذه الدرجة؟

Onunla iletişime geçmek için o kadar çaresiz kaldım ki gurur duymadığım bir şey yaptım.
وكنت يائسا جدا و أريد التواصل معه و فعلت شيئا لست فخورا به

Eğer çaresizseniz tabii ki. - Yardımına muhtaçlar, Michael.
{\cCC0000\3cFFFFFF} "إن كنت يائسا..." أحدهم يحتاج مساعدتك يا (مايكل).

Eğer çaresizseniz tabii ki. - Yardımına muhtaçlar, Michael.
"إن كنت يائسا..." .(أحدهم يحتاج مساعدتك يا (مايكل

çaresizsen, birileri senin yardımına muhtaç olabilir Michael.
إن كنت يائسا. أحدهم يحتاج مساعدتك يا (مايكل).

Son. Bunlar çaresizce yazmak istediğim kelimeler.
النهاية , الكلمة التى أتمنى يائسا أن أكتبها

Ama o zamanlar annem depresyondaydı, ben de Çaresizdim.
نعم. ولكن ذلك كان عندما كانت تعاني من الاكتئاب وأنا كنت يائسا

Ona bunu satmasının yasa dışı olduğunu anlatmaya çalıştım ama çaresiz görünen bir savaş kahramanıydı, ne yapayım.
حاولت أن أشرح له أن بيعه مخالف للقانون، لكنه كان بطلا، وبدى يائسا.

çaresiz durumdaydım ve yanlış insanlarla anlaşma yaptım.
لقد كنت يائسا,و عقدت اتفاقا مع الاشخاص الخاطئيين

çaresiz olmasam yardım istemezdim ama yardım gerekiyor.
انا لم اكن لأسأل المساعده ان لم اكن يائسا لكني احتاج المساعده

çaresiz olabilirim ama doğru yoldayım, Owen. Lütfen.
ربما أكون يائسا يا أوين، لكنني على الطرق الصحيح، أرجوك

Ama bu hiç bir zaman uzun sürmedi ve yol boyunca bir yerde, tüm bu büyük planlar, ayrı düştüler ve çaresiz kaldın.
ولكن لم يدوم هذا وفى وقت ما جميع ختطك انهارت وتحتمط واصبحت يائسا

Hayır, o kadar da çaresiz değilim ben. Git ve dersini çalış.
لا لست يائسا لهذه الدرجة اكملي دراستك

çaresiz görünme.
لا تكن يائسا ً , دعها تأتى إليك

Çok çaresiz görünmüyorum, değil mi?
أنا لم أبد يائسا جدا، اليس كذلك؟

Eğer çaresizseniz tabii ki.
"إن كنت يائسا..." .(أحدهم يحتاج مساعدتك يا (مايكل

- Yine mi annen arıyor? Eğer çaresizseniz tabii ki.
"إن كنت يائسا..." أحدهم يحتاج مساعدتك يا (مايكل).

Eğer çaresizseniz tabii ki. - Yardımına muhtaçlar, Michael.
"إن كنت يائسا..." أحدهم يحتاج مساعدتك يا (مايكل).

Eğer çaresizsen...
إن كنتَ يائسا

Anlıyorum bu biraz çaresizce görünebilir, ama birkaç hafta geçti ve bizim bilindik yollarla yapılan araştırmamızdan bir sonuç çıkmadı.
أنا أدرك أن هذا قد يكون تصرفا يائسا و لكن لقد مرت عدة أسابيع و وسائل البحث المعتادة لم تصل لشئ

Bir şey yapacağını düşünmemiştim ama Çaresizdim.
لم أكن أظن بأن شيئا سيحصل، لكني كنت يائسا.