"يابسة" - Traduction Arabe en Turc

    • kara
        
    • kuru
        
    • karaya
        
    kara parçası tarafından engellenmeyen bu dalgalar, açık denizde dev boyutlara ulaşabilirler. Open Subtitles وهناك في المحيط الواسع، حيث لا يابسة تعيقها تصبح الموجات الصغيرة عملاقة
    Artık kara görünmez olduğunda... Bütün erzakımı tekneden attım. Open Subtitles عندما لم أعد أرى أي يابسة رميت بجميع طعامي إلى البحر
    Güney-Batı'da binlerce mil kara bulunmuyor. Open Subtitles لا يوجد يابسة في الجنوب الغربي لألاف الأميال
    Tepede kuru bir ağaç var, dibinde biraz su var. Open Subtitles هناك شجرة يابسة على التل القليل من الماء فيها
    Yirmisekizinci paralelde karaya ulaşacağımızı nereden biliyorsun? Open Subtitles و كيف تعرف أننا سنجد يابسة عند 28 درجة ؟
    Doktor Weir... Bu gezegende kara parçası bulduğunuz doğru mu? Open Subtitles د.وير ، هل الخبر صحيح أنكم إكتشفتم يابسة على هذا الكوكب ؟
    Bize çarpmadan önce bir kara parçasının üzerinden geçmesini bile saymıyoruz Elektriksel etkinliğin ve hortumların bayağı bir artması ihtimali var. Open Subtitles وتحرك الإعصار فوق مساحة يابسة قبل مهاجمتنا يزيد احتمالية تكون الأعاصير القمعية والأنشطة الكهربائية
    Bu nedenle yüzeyinde kara parçası olmayabilir. Open Subtitles لدرجة أنه لن تكون هناك يابسة مكشوفة على الإطلاق
    Buzul çağının kara köprüleri insanlığın dünyaya yayılmasına imkân verdi. Open Subtitles جسور يابسة العصر الجليدي سمحت للبشر بالانتشار حول العالم.
    Güneye doğru yolculuğumuzdaki ilk çıplak kara parçası tundra olarak bilinen soğuk ve ağaçsız bir yaban hayatı. Open Subtitles أول يابسة جرداء نبلغها في رحلتنا صوب الجنوب هي بريةٌ مكشوفة تخلو من الأشجار تُدعى بالتندرا
    Güneye doğru yolculuğumuzdaki ilk çıplak kara parçası tundra olarak bilinen soğuk ve ağaçsız bir yaban hayatı. Open Subtitles أول يابسة جرداء نبلغها في رحلتنا صوب الجنوب هي بريةٌ مكشوفة تخلو من الأشجار تُدعى بالتندرا
    Tek bir kara parçası olduğu için toprakların çoğu denizden uzaktaydı. Open Subtitles يابسة عملاقة تعني أن معظم اليابسة كانت بعيدة عن البحر
    kara memelileri olarak güneşli dünyada geçirdiğimiz uzun süreç bizi, evrimin okyanus derinliklerinde şekillendirdiği şaşırtıcı çeşitlilikteki yaşama hazırlamamıştır. Open Subtitles تاريخنا الطويل كَثدييات يابسة توطنت عالم ضوء الشمس لم يؤهلنا لتنوع الحياة المدهش الذي صنعه
    Dünyanın diğer yarısındaki küçük bir kara parçasının coğrafi yapısındaki değişiklik okyanus akıntılarının yönünü değiştirir. Open Subtitles تغيُر في السمة الجغرافية لقطعة يابسة صغيرة على بعد نصف العالم عدلت مسار تيارات الأرض
    Dünyadaki kara yüzeyinin neredeyse yarısı çöl ya da otlakla kaplıdır. Open Subtitles السهول و الصحاري تغطّيان نصف مساحة يابسة الأرض تقريبًا
    Burada kara var. Buradan çıkabiliriz. Open Subtitles هنا يابسة يمكننا الخروج من هنا
    Kıta kayması, Afrika ve Avrasya'yı Dünya'daki en birleşik ve büyük kara parçası olan Afrika-Avrasya'yı oluşturacak şekilde birleştirdi. Open Subtitles ربط انجراف القارات أفريقا وأوراسيا إلى أكبر يابسة متصلة على الأرض. أفرو-أوراسيا.
    Kuzey Denizi'nden güneye doğru inerken karşınıza çıkan ilk kara Grönland'dır. Open Subtitles بالسفر جنوباً عبر ،المحيط المتجمد الشمالي أول يابسة تبلغها (هي (جرينلاند
    Güneydoğu Asya'da kafamı aşağıda ayaklarımı da kuru tutmakla meşguldüm. Open Subtitles انا كنتُ مشغول فى جنوب شرق آسيا بأن ابقى رأسى مُنخفضة وان ابقى اقدامى يابسة.
    Burada öylece kuru bir ağacın önünde durup konuşamayız! Open Subtitles وليس الوقوف هنا والتحدث مع جذع شجرة يابسة
    Ey yüce Rabbim! "Göğün altındaki sular bir yere toplansın kuru toprak görünsün" diye buyurdu. Open Subtitles "وليجتمع الماء أسفل السماء سوياً في منطقة واحدة وتظهر منها يابسة"
    - "Limana" demedim, "karaya" dedim. Herhangi bir karaya. Open Subtitles لم أقل ميناء قلت اليابسة، أي يابسة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus