Ses tonu üzerinde biraz çalışmalısın, ama umut vadeden bir gençsin. | Open Subtitles | عليك أن تحسّن نبرتك قليلاً ولكن لديك حضور يافع |
- Çünkü gençsin. | Open Subtitles | لأنك يافع يافع ام متبع لمذهب يونغ؟ |
Hapse girmek için çok gencim. | Open Subtitles | أنا يافع جداً للذهاب للسجن الآن |
Bu yüzden genç ve duyarlı biri, hatta bir öğrenci olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | و بسبب هذا نظن انه يافع و يتقبل الانطباعات ربما حتى طالب |
Mr Haden gençti ve bana uygun değildi, ayrıca çok zeki ve yakışıklı olduğunu zannediyor. | Open Subtitles | السيد هايدن يافع و غير مناسب يظن أنه ذكي و رائع |
genç, ergen ve sağlıklıyken bunları kalın bir tabaka olarak yayarsınız ve altı ila sekiz tenis kortunu saracak bir şeye sahip olursunuz. | Open Subtitles | أنت شاب، و أنت يافع أنت معافى، باستطاعتك مد تلك بسَمَاكْة طبقة ثخينة، سيكون لديك شيء بإمكانه تغطية |
Sanırım zihni de gençleşmiş. | Open Subtitles | بل إنّ عقله يافع كذلك. |
Sadece bedeninin gençleştiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن جسده يافع فحسب. |
Büyümekte olan bir çocuksun. | Open Subtitles | أنت فتى يافع. |
Başarısızlıktan ötürü endişelenmek için gençsin daha. | Open Subtitles | أنتَ يافع جداً على أن تقلق بشأن الفشل. |
Sorun değil. Daha gençsin, öğrenirsin. | Open Subtitles | لا بأس, أنت يافع سوف تتعلم |
Sen sadece, daha çok gençsin, ve... | Open Subtitles | أنت فقط أنت حقا يافع, و |
gençsin, zenginsin, eğitimlisin. | Open Subtitles | إنك يافع وغني ومتعلم. |
- Seks yapmak için çok gençsin. | Open Subtitles | -أنت يافع للغاية على ممارسة الجنس |
Hapse girmek için çok gencim. | Open Subtitles | أنا يافع جداً للذهاب للسجن الآن |
Ama çok gencim. Lütfen. | Open Subtitles | لكن أَنا يافع ، رجاءً. |
- Evet, göründüğüm gibi gencim. | Open Subtitles | أجل، أنا يافع |
genç bir avukatın kariyerine sahtekarlıkla başlamasına hoş gözle bakılmasa gerek. | Open Subtitles | محام يافع يبدأ مهنته تضلله وثيقة مزيفة لا يبدو أمراً جيداً |
Stuart sadece sana, yardım etmesi için kandırdığın genç bir çocuktu. | Open Subtitles | ستيوارت كان فقط فتى يافع قمتي بخداعه لكي يقدم لك المساعدة |
"O bir amaca hizmet eden inanılmaz bir gençti muhteşem bir karakterdi. | Open Subtitles | لقد كان رجل يافع عظيم مع خبرات ساعدت، وآآمل أن تستمر في المساعدة |
Baban o zaman daha gençti ve orası da öyle iyi bir bar değildi. | Open Subtitles | كان والدك يافع حينها والغرفة لم تكن فى حانة لطيفة للغاية |
Sıkıyorsa yaptır lan, yaşlı Yahudi komedi yazarı ismine sahip imkansız derecede saf ergen. | Open Subtitles | لمَ لا تجعل مني على سبيل الشك فتى يافع ساذج |
Sanırım zihni de gençleşmiş. | Open Subtitles | بل إنّ عقله يافع كذلك. |
Sadece bedeninin gençleştiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن جسده يافع فحسب. |
Büyümekte olan bir çocuk. | Open Subtitles | فتى يافع. |