ama kanalın iyi para ödediğini duydum, o yüzden kim takar,öyle değil mi? | Open Subtitles | لكن سمعت أن القناة تدفع بسخاء، من يبالي إذن |
Hayır. Ama o adamın ne düşündüğünü kim takar? | Open Subtitles | لا، لكن مَن يبالي بما يفكّر به ذلك الرجل على أيّ حال؟ |
umrunda değil. İnsanlara ve yetişen şeylere hiç saygısı yok. | Open Subtitles | إنه لا يبالي ولا يملك إحتراماً للناس أو المنتجات الغذائية. |
Milyonlarca komşun olunca kimse yan dairede kimin oturduğunu umursamıyor. | Open Subtitles | ، عندما يكون لديّك ملايين الجيران لا أحد يبالي بمن يعيش بجواره |
İnsanların müdacele etmesini umursamaz. | Open Subtitles | إنه لا يبالي بالناس الذين يكافحون إنه لا يبالي بالناس الذين يكافحون |
Kendime acımak zorundayım. Umursayan bir ben varım. | Open Subtitles | عليّ أن أشعر بالأسى على نفسي أنا الوحيد الذي يبالي بي |
Takmıyormuş gibi yapar ama takar. | Open Subtitles | يتصرف وكأنه لا يبالي ولكنه يبالي |
Diğerlerinin ne düşündüğüne kim takar ki? | Open Subtitles | من يبالي بما يعتقده الآخـرون ؟ |
O çocuklar aptal. Kim takar onların dediklerini? | Open Subtitles | انهم صبية اغبياء من يبالي لما يقولون |
Evet, noelin gerçek anlamı kimin umrunda ki? | Open Subtitles | أجل، من يبالي بالمعنى الحقيقي لأعياد الميلاد؟ |
Senin boş depon Morris'in umrunda değil ve sen ona Londra'yı patlatabileceği bir saltanat veriyorsun! | Open Subtitles | موريس لا يبالي بمخزنك الفارغ و أنت تمنحه سببا مجانيا ليحدث حفرة في لندن |
Bu kimsenin umrunda olmayacağı kızılderili bir kadın değil. | Open Subtitles | إنها ليست أمريكية هندية حمراء لا أحد يبالي لأمرها |
Şimdiki mahalle savaşlarını umursamıyor. | Open Subtitles | وهو لا يبالي بالصراع الدائر من أجل .الهيمنة |
Kimse kaybolan adamı umursamıyor. Ortaya çıkan adamla ilgileniyorlar. | Open Subtitles | الجمهور لا يبالي بالرجل المختفي بل يبالون بالرجل الظاهر في النهاية |
Böcek öldürmek kimse için önemli değildir. Hayvan haklarını savunanlar bile umursamaz. | Open Subtitles | لا أحد يبالي بقتل الحشرات، حتى أعضاء جمعيات حقوق الحيوان. |
Eğer başka bir sorunuz yoksa, Umursayan birilerini bulun. | Open Subtitles | لو كانت لديك المزيد من الأسئلة، فجد شخصا يبالي. |
Düğüne. Giyecek bir şeyim yok ve gidip gitmemem kimsenin Umurunda değil. | Open Subtitles | الزفاف، ليس لدي ما أرتديه ولا أحد يبالي إن ذهبت أم لا |
Organ nakli olup olmaması donanma için fark etmezdi. | Open Subtitles | الفيلق لن يبالي لو كان قد حظي بعملية زرع الآن |
Ve gidip 'Merhaba!" diyecektim ama sonra sana benzediğini pek önemsemiyor olduğunu farkettim. | Open Subtitles | وكنت سأذهب و أسلم عليه ولكن أدركت أنه لا يبالي بالشبه بينكما |
Sadece kariyerine önem vermeyen bir pratisyen geçmiş yaşam travmasıyla ilgili bir tedaviye katılır. | Open Subtitles | ممارس لا يبالي بمستقبله المهني هو فقط من يقبل تسجيل علاجه لمريض من صدمة حياة سابقة |
İnsanın senin kadar değer veren bir ağabeyi varsa şanslıdır. | Open Subtitles | سيكون المرء محظوظًا إن كان لديه أخًا يبالي لأمره بقدرك |
O insanlar ölü ve kimsenin sikinde değil. | Open Subtitles | هؤلاء الناس لقوا حتفهم ولا أحد يبالي للأمر |
Kralımız hizmetçilerinin ot getirmek için ne kadar yol yürüdüğünü önemsemez. | Open Subtitles | لا يبالي ملكنا بالمسافة التي يقطعها ...الخدم ليجمعوا الأعشاب |
- Gerçeği kabullenmen gerekiyor Fitz. Biz veya başka bir şey umurumda değil onun. | Open Subtitles | إنه لا يبالي بشأننا أو بأي شيء |
umursamayan birinin benim için aynı işi yapmasını istemezdim. Sen ister miydin? | Open Subtitles | انا لا اريد ان يفعل لي ذلك شخص لا يبالي. |
En iyisine sahip olduktan sonra geri kalanını kim umursar? | Open Subtitles | عندما كان بحوزتك الرجل الأفضل ، فمن يبالي بالباقي ؟ |