Yani sence keskin nişancı ateş etmek için bir yer arıyordu ve tesadüfen sudkostik dolu bir küvetteki ölü kızın olduğu yere mi denk geldi? | Open Subtitles | هل تقتحرين أن القناص كان يبحث عن مكان ليطلق النار و صادفته فتاة ميتة في حوض مليئ البصابون |
Bu yüzden hemen inmek zorunda kaldı. Daha sessiz, daha rahatlatıcı bir yer arıyordu. | Open Subtitles | لهذا قام بالمغادرة فقد كان يبحث عن مكان أكثر هدوء ومريحا أكثر |
Ama belki, M'yi götürebileceği bir yer arıyordu. | Open Subtitles | لكن ربما كان يبحث عن مكان "M" ليأخذ له بعد ان يجده |
Kendini dışarı çekebileceği bir yer arıyor ama bu kayalık denizaslanlarına ait. | Open Subtitles | إنه يبحث عن مكان يأوي إليه ولكن صخرة اسود البحر هذه لن تفعل |
Saklanacak sakin bir yer arıyor, ben de ona bunu vereceğim. | Open Subtitles | وهو يبحث عن مكان هادئ يختبئ فيه, وسأعطيه ذلك |
Muhtemelen kaçıyordur saklanmak için güvenli bir yer arıyordur. | Open Subtitles | ربما قد هرب وهو الآن يبحث عن مكان آمن ليختبئ. |
Eminim bu adam sadece NBA şampiyonluk kupalarını koymak için yer arıyordur. | Open Subtitles | أنا متأكد أن هذا الشخص يبحث عن مكان لوضع كؤوس بطولات الـ إن بي أي |
- Saklanıp iyileşebileceği bir yer arıyor. - Kan buldum. | Open Subtitles | . انه يبحث عن مكان لكي يختبئ ويُشفى ـ وجدت بقعة دم |
Yalnızlık arıyor çünkü muhtemelen tacizci bir evde büyüdü ve hala sığınacak yer arıyor. | Open Subtitles | هو يطلب العزلة لإنه ربما تربى في منزل قاس ولا يزال يبحث عن مكان امن |
Richard, aracı park etmek için bir yer arıyor. | Open Subtitles | (ريتشارد) يبحث عن مكان ليضع فيه سيارته |