şimdi de, belli ki bir arsenal arıyorlar. | Open Subtitles | حسناً كما يبدو الآن . إنهم يبحثون عن مستودع أسلحة |
şimdi hepsi nesli yok olmuş bir süpermarket gibiydi. | Open Subtitles | يبدو الآن وكأن جميع الأسواق المركزية قد انقرضت. |
Evet, ama şimdi ben bir şeyler saklıyormuşum gibi görünüyor Ruth. | Open Subtitles | نعم ، لكن الأمر يبدو الآن وكأنني أخفي شيئاً |
Ve şimdi de işim havalı bir baba olup onun arkadaşlarını etkileyebilmek için havalı bir hobimin olması. | Open Subtitles | و على ما يبدو الآن بأن وظيفتي يجب علي أن أكون أب رائعاً بهواية رائعة لإبهار جميع أصدقائها |
şimdi, bir istisna yapmak için iyi bir zaman olabilir. | Open Subtitles | حسناً, قد يبدو الآن وقتٌ مناسب لتفكر بخصوص إجراء بعض الاستثناء |
şimdi karganın büyüsünün ne olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | يبدو الآن وأنا أفهم ما هو هذا الغراب السحري. |
Bütün o iyimserlik şimdi saçma geliyor. | Open Subtitles | يبدو الآن أن كلّ ذلك التّفاؤل بدون أساس تمامًا. |
Ama şimdi başka bir yere yerleşmem gerekecek sanırım. | Open Subtitles | لكن يبدو الآن أنّي مضطرّ .للانتقال إلى موقع آخر |
Ama, şimdi senin daha stabil olduğun görünüyor. | Open Subtitles | لكن يبدو الآن أن أحوالك أكثر ثبات و هدوء. |
Bu demek oluyor ki başta kolay bir dava gibi gelen soruşturma şimdi kızın ve onun kariyerinin de ortasında kaldığı bir örtbas operasyonuymuş gibi gözüküyor. | Open Subtitles | مما يعني ان من بدا اولا كإجراء شكلي يبدو الآن أكثر وأكثر كتستر |
Kalbinde zaten hiç duygu yoktu, ama şimdi göğsünün altında da pek bir şey yokmuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | لم يكن لديك أي مشاعر في قلبك ولكن يبدو الآن أنه لم يعد هناك شيء تحت الخصر |
şimdi de kızımıza aptal diyormuşsunuz gibi geliyor. Bize de öyle. | Open Subtitles | حسناً، يبدو الآن أنك تنعت ابنتي بالغبية وكذلك نحن. |
Bu makine çalışmaya başladığında, ihtimal çok yüksekti, ama şimdi görülüyor ki, Tevatron belki de bu iş için çok küçük. | Open Subtitles | كان من الممكن حين إشتغلت هذه الآلة, لكن يبدو الآن أنّ "التيفاترون" صغير جداً على تأدية أمر كهذا. |
Torricelli ve Pascal tarafından işaret edilen hiçlik, şimdi bir "şey" görünüyordu, ışık dalgalarını taşıyan gizemli bir madde... | Open Subtitles | العدم الذي لمح من قبل (توريتشيللي) و(باسكال) - يبدو الآن أن يكون شيئا مادة غامضة التي تنقل موجات الضوء. |
Toplantı sırasında, tabii şimdi yıllar önce gibi gözüküyor. | Open Subtitles | حسنٌ،أثناء إجتماع المدينة-الذى يبدو الآن كأنة من سنين مضت |
Anlaşılan şimdi iki tane oldular. Geri dönenler. | Open Subtitles | يبدو الآن ان هناك أثنان قد عادا |
Ama şimdi, her şey çok basit görünüyor. | Open Subtitles | و لكن الأمر يبدو الآن هيناً |
İşte şimdi oldu. | Open Subtitles | هذا يبدو الآن منطقيا |
Ama şimdi sanki yapamıyor gibi. | Open Subtitles | و يبدو الآن أنّه... لا يستطيع. |
şimdi neye benziyor, gör. | Open Subtitles | لتري كيف يبدو الآن. |