Buraya yakından bakarsak, normal bir çürüğe benziyor. | Open Subtitles | لو نظرتم هنا هذا يبدو كأنه حشو طبيعي هذا الذي يحتوي على تجويف |
Adamın devasa totemi mısır gevreği kutusundan çıkmışa benziyor. | Open Subtitles | التمثال الهائل يبدو كأنه خرج من علبة الحبوب |
İlk bakışta Joseph Fennigan doğal sebeplerden ölmüş gibi görünüyor. | Open Subtitles | من اللمح الأولى يبدو كأنه جوزيف فينجان ميتا بأسباب طبيعية |
Şimdilik başarısızlık gibi görünüyor, ama bu bize avantaj sağlayacak. | Open Subtitles | لعل الأمر يبدو كأنه كبوه الآن لكن الأمور ستنقلب لصالحنا |
sanki balondan hayvan yaparak gezen bir soytarıymış gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | تعلم, تجعله يبدو كأنه كان يتمشى في الأرجاء وينفخ البالونات |
Bir balık sürüsü düşündüğünüzde veya bir sığırcık sürüsü düşündüğünüzde bu gerçekten değişik bir zekâ türü gibi geliyor. | TED | عندما تفكر بمدرسة السمك أو عندما أفكر بسرب من طيور الزرزور ذلك يبدو كأنه ذكاء مختلف للغاية |
Parkelerin üzerindeki şu lekeler de yanıcı madde lekelerine benziyor. | Open Subtitles | ومعظم الأثاث يبدو كأنه تحول إلى رماد في لحظات وهذه الحروق على أرضية الخشب الصلب |
CERN'de yapılan Hadron Çarpıştırıcısı bir mancınığa benziyor. | Open Subtitles | ذلك الشيء يجعل المصادم الكبير في جنيف يبدو كأنه حجرة صغيرة |
- Burası İtalyan hastanesine benziyor. | Open Subtitles | يا إلهي يبدو كأنه أحد المستشفيات الإيطالية هنا |
Orta Doğu'nun üzerinde raptiyeler ve Lewis Scanlon'ın fotoğrafları ve onunla alakalı yazılar olan Coğrafya dersi gibi bir şeye benziyor. | Open Subtitles | ياللهول, يبدو كأنه درس جغرافيا بدبابيس على الشرق الأوسط وصور ومقالات عن لويس سكانلون ما الذى تنوون فعله؟ |
Olaylar sona erdiğinde baban zemindeymiş.... ...ama fail, babanı soğukkanlılıkla vurmuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | كان على الارض,عندما دخلو,لكنه يبدو كأنه المجرم اطلق النار على والدك بدم بارد |
- Bir taktik değişikliği gibi görünüyor. - Gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlayabilir. | Open Subtitles | هذا يبدو كأنه تخطيط مضلل - هذا تلاعب غير مؤثر بالحقائق - |
Wow. Etrafındaki yüzeyden bir kaç karatmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو كأنه يوجد بعض قيراطات الألماس حول الطوق المعدني |
Ama aslında orada değil, sanki onlar hakkında bir şey seziyor. | Open Subtitles | ولكنها ليس حقيقية ، لكنه يبدو كأنه شئ تشعر به نحوهم |
sanki koridorda bir sandık sürüklüyor. | Open Subtitles | يبدو كأنه كان يسحب حقيبة كبيرة أسفل الممر |
Katil olayı sanki bir psikopatın işiymiş gibi göstermişti. | Open Subtitles | هذا الرجل يبدو كأنه مريض نفسياً من العمل |
Kulağa yaşlı bir kadın ismi gibi geliyor. Büyükanne Doktrin. | Open Subtitles | يبدو كأنه إسمٌ لسيّدة كبيرة السنّ، مذهب جدّة |
Graves hastalığı gibi duruyor veya farklı bir tiroid bozukluğu. | Open Subtitles | يبدو كأنه داء جريف او امر أخر متعلق بالغدة الدرقية |
Pek cenaze gününe benzemiyor, değil mi? | Open Subtitles | لا يبدو كأنه يوم لأقامة جنازة ، هل يبدو ؟ |
Görünüşe göre mikro kapsüllerden biri patlamadan kurtulmuş. | Open Subtitles | يبدو كأنه إحدى تلك الكبسولات الميكرويّة التي أحيت الأمة القديمة |
Üst çene biraz deforme olmuş gibi gözüküyor. | Open Subtitles | انظر للفك الاعلى يبدو كأنه شوه قليلآ |
Ortak bir sırrımız olmuş gibiydi ve sırlar insanı baştan çıkarabilir. | Open Subtitles | بدأ يبدو كأنه سرّنا، والأسرار قد تكون مغرية |
Çok mutlu bir rüyaya benziyordu. Ya da belki çarşaflar buruşmuştu. | Open Subtitles | كان يبدو كأنه حلم جميل أو أن الأغطية قد تم تجعيدها |
Hafıza etkin noktası. Özel bir işaret gibi bir şey. | Open Subtitles | يبدو كأنه بقعه ساخنه من الذاكره شيء ذا اهميه خاصه |
Bana, sadece bir kişiyi yakalamak için çok fazla zahmete giriyorsunuz gibi geldi. | Open Subtitles | يبدو كأنه مشكلة كبيرة للقبض على شخص واحد |
Hırslı bir düşmana, yenilmez gibi görünen bir orduyla destek sağlamak ve, onu en güçlü rakibiyle bile savaşa girmeye mecbur hissettirmek | Open Subtitles | وفر لخصمك الطموح شيئاً يبدو كأنه جيشاً لا يقهر وسيصبح ملزماً أن يذهب لصيد أصعب منافسيه |