Her ne kadar Kulağa çok hoş gelse de, ailem bu müjdeye pek sevinmedi. | TED | الآن كما يبدو هذا لطيفاً، لم تكن عائلتي سعيدة بهذا |
Öyle görünüyor, değil mi? İçeri girmek ister misin? Evet. | Open Subtitles | يبدو هذا ؟ اتريدين الدخول الى هناك ؟ اجل مرحبا |
Çok büyük bir para gibi geliyor; Çok büyük bir para. | TED | يبدو هذا المبلغ كبيرا جدا ، نعم هو ضخم في الواقع. |
Aslında bu Çok basit. Bu resimlerin her biri farklı bir ülkeye ait. | TED | في الحقيقة يبدو هذا سهل للغاية .. فهذه الصور إلتقطت في دول مختلفة |
Hayır ama harika bir şeye benziyor. Biraz görebilir miyim? | Open Subtitles | لا، ولكن يبدو هذا رائعاً هل أستطيع رؤيته مرة أخرى؟ |
Hazır konu açılmışken, Bu biraz garip gelebilir, ...bu yüzden söyleyip geçeceğim. | Open Subtitles | بالحديث عن هذا قد يبدو هذا مُحْرجاً لذا سأقوله على أي حال |
İçinde hasar görmüş bir şey olmasının neye benzediği hakkında hiçbir fikrin yok. | Open Subtitles | أنت لا تعلمِ كيف يبدو هذا ليكون داخلكِ شئ ما شئ ما معطوب |
- Kulağa harika geliyor ama ikimizde biliyoruz ki bunu yapamayız. | Open Subtitles | يبدو هذا لطيفاً، لكنْ كِلانا يعلم أنّنا لا نستطيع ذلك |
Olabilir ama bir şehir bu kadar boşsa genelde zombiler işin içinde olur. | Open Subtitles | هل يمكن أن يكون، ولكن عادة عندما مدينة يبدو هذا فارغا، تشارك الكسالى أكل اللحم. |
Kulağa çok etkileyici gelmeyebilir... ama şunu unutmayın ki orası gerçekten Çok büyük bir kanyon. | Open Subtitles | قد لا يبدو هذا معبّراً، ولكن لا تنسوا أنه أخدود هائل المساحة. |
Kulağa çok şatafatlı geliyor. Baştan çıkarıcı için başka kelime var mı? | Open Subtitles | لا يبدو هذا جيدا ما هي الكلمة الأخرى لإساءة الاستخدام ؟ |
Kulağa çok seyrek gibi geliyor, fakat galaksinin ömrünün Çok çok uzun olduğunu bilmelisiniz. | Open Subtitles | قد لا يبدو هذا أمر بالغ الأهمية إلا إذا علمنا أن مجرتنا تقبع هنا منذ وقت طويل للغاية |
Bazen Öyle görünüyor annen konuşuyor gibi geliyor. | Open Subtitles | يبدو هذا كُل ما تتحدث عنه والدتكِ. يبدو ذلك أحياناً. |
Öyle görünüyor ki bir şeyleri bilmediğin halde anlıyorsun. | Open Subtitles | يبدو هذا وكأنّكِ تعلمين أشياء أنّك فهمتِ |
Öyle görünüyor. | Open Subtitles | يبدو هذا كل الطعنات في نفس المكان، أليس كذلك ؟ |
Oh! Tamam, görünüşe göre biri hediyesini alırken Çok sevinecek. | Open Subtitles | حسناً, يبدو هذا كشخص سيكون من الممتع احضار هدية له |
Şimdi bu Çok iyi hissettirmez miydi... onun ne yaptığını düşündüğünde. | Open Subtitles | هل يبدو هذا جيدا فى الوقت الحالى؟ بالنظر لما فعله بك؟ |
Peki, sağlığı temelinden geliştirebilen bu farklı yaklaşım neye benziyor? | TED | اذًا كيف يبدو هذا المنظور المختلف للرعاية الصحية القادر على تحسين الصحة من حيث بدايتها؟ |
Bu biraz sağduyu gibi gelebilir ki zaten öyle fakat bunun ötesinde mekansal hafızanızın çalışma yöntemine dayanan büyük bir bilim var. | TED | يبدو هذا منطقيا وهو كذلك ولكن هناك الكثير من العلوم لدعم هذه الفرضية بناءً على طريقة عمل الذاكرة المكانية لدينا |
Kulağa ne kadar korkunç gelse de bu kötü bir şey olmak zorunda değil. | TED | وبينما يبدو هذا كشيئا مخيفا، إنه ليس بالضرورة أمر سيىء. |
- Ve Çok da iyi sevişirim. - Kulağa hoş geliyor. | Open Subtitles | أنا جيدة جداً بهذا يبدو هذا جيداً |
Çok iyi fikir. Ama babama söyleme olur mu? | Open Subtitles | تعرف، يبدو هذا رائعاً، لكن دعنا لا نأتي على ذكر هذا أمام أبي، اتفقنا ؟ |
bu kulağa delice gelecek, ben de önce inanmamıştım ama artık inanıyorum. | Open Subtitles | قد يبدو هذا جنوناً وفي الأول لم أصدقه لكنني بدأت أفعل ذلك |
Bu size Çok garip bir soru gibi gelebilir. | TED | قد يبدو هذا سؤالًا غريبًا جدًا بالنسبة لكم |
Kağıt üzerinde güzel görünüyor, ama orada kabul görecek bir kağıt değil. | Open Subtitles | ، الآن، يبدو هذا جيداً على الورق لكن الأسطول هناك ليس ورقى |
Tamam, bir cep telefonu firmasında çalışan birinin sorması gereken bariz bir şey gibi görünebilir. | TED | حسنا، قد يبدو هذا سؤالا بديهيا لشخص يعمل لشركة هواتف محمولة أن يسأله. |