Derisinde damgaya benzeyen bir tür aşınma izi var gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو وأنه نوع من الكدمه على الجلد ترك بواسطة اثر ما |
Zaman harcamak için yanlışlar yapıyormuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو وأنه يخطئ بفعل الأشياء .ليضيع الوقت |
En azından yavrulardan birinin doğru bir düşüncesi var gibi görünüyor. | Open Subtitles | أقله يبدو وأنه يجول ببال أحدهما الفكرة الصحيحة |
Ama sanki Rob'un ona aşıkmış gibi bir hali var. | Open Subtitles | ... أتعرفون , يجب أن أقول ... يبدو وأنه واقع في حُبها |
"Braddock ile oynuyormuş gibi bir hali var. " | Open Subtitles | يبدو وأنه يلعب مع (برادوك) |
Çünkü şuradaki eleman dans istiyormuş gibi duruyor. | Open Subtitles | لأن ذلك الرجل يبدو وأنه يريد رقصة |
- İyi biri gibi duruyor. | Open Subtitles | يبدو وأنه رجل طيب |
Ancak sen buraya geldiğinden beri krallığımızın üzerine büyük bir talihsizlik çökmüş gibi görünüyor. | Open Subtitles | ولكن يبدو وأنه هناك سوء حظ عظيم قد لازم مملكتنا لدى وصولك |
İki parça akrilik arasında korunan bir şey gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو وأنه شيء محفوظ بين قطعتي أكرليك |
Klorofili tahrif edebilecek bir şey gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو وأنه شيئًا ينزف الكلورفيل |
Bay Selfridge için zor bir gün olacak gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو وأنه سيكون يوم كبير للسيد (سلفريدج). |
- Birini seçmen gerekiyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو وأنه يتوجب عليك الإختيار |
Kesinlikle beni tanıyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو وأنه يعرفني |
Bana doğru geliyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو وأنه قادم مباشرة نحوي |
"Braddock ile oynuyormuş gibi bir hali var. " | Open Subtitles | يبدو وأنه يلعب مع (برادوك) |
Navarro'nun adamı gibi duruyor. | Open Subtitles | (يبدو وأنه رجل (نافارّو |
Çalışıyormuş gibi duruyor. | Open Subtitles | يبدو وأنه يعمل |