Neyse ki hâlâ hayatta ve onu öyle tutmak için ellerinden geleni yapıyorlar. | Open Subtitles | و لحسن الحظ انها مازالت على قيد الحياه و هم يبذلون ما بوسعهم لابقائها كذلك |
Ama birkaçı hala belirsiz. ellerinden geleni yapıyorlar. | Open Subtitles | بقي مكان القليل منهم مجهولاً إنهم يبذلون جهدهم |
ellerinden geleni yaptıklarına eminim. Gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | أنا متأكد أنهم يبذلون ما بوسعهم عليّ الذهاب |
Bilmiyoruz. Tıbbi memurlar ellerinden geleni yapıyorlar. | Open Subtitles | لا نعلم, فالطاقم الطبي يبذلون كل ما بوسعهم فعله |
Çünkü Pazartesileri, bahis oynayanların salı günü bahisçilere para yatırabilmeleri ve kendilerini soktukları kapandan kurtulmaları için son şansıdır. | Open Subtitles | لأن الأحد هو آخر يوم للمرهنة لديهم و يبذلون كل ما بوسعهم لكي يسجلوا الرهانات يوم الثلاثاء |
İnsanlar kendilerine yakıştığını düşündüğü gibi görünmek için çok çaba sarf ediyorlar. | Open Subtitles | الناس يبذلون أقصى جهدهم ليبدون كما يظنون أنه يجب أن يبدون عليه. |
ellerinden geleni yapıyorlar. | Open Subtitles | لكنهم يبذلون أقصى ما بإستطاعتهم , حسنا ؟ |
Seni buradan çıkarmak için ellerinden geleni yapacaklardır. Tamam mı? | Open Subtitles | سوف يبذلون قصاى جهدهم ليخرجوكم من هنا، حسنا ؟ |
- Şu anda ameliyatta. ellerinden geleni yapıyorlar. | Open Subtitles | انها تخضع لجراحه انهم يبذلون ما فى وسعهم |
Hemşireler ve doktorlar ellerinden geleni yapıyorlar. Bırak dinlensin. | Open Subtitles | الممرضات والأطباء يبذلون مابوسعهم وأنتِ يجب عليكِ ان تدعيه يرتاح |
Onları kurtarmak için ellerinden geleni yaptıklarını söylerler ama bir şey yapmazlar. | Open Subtitles | ويخبرنا كم يبذلون من الجهد لإنقاذهم ولا يفعل شىء |
Askerlerim ellerinden geleni yapti. Ama sayimiz yetersiz. | Open Subtitles | رجالي يبذلون ما بإستطاعتهم من جهد و لكن عددنا قليل جداً |
Dağlarla çevrili ve elektrikli çitlerle korunan bir yerde Dünya'da hayatta kalan son insanlar, Wayward Pines denilen bir kasabada hayatta kalmak için ellerinden geleni yapıyorlar. | Open Subtitles | محاطين بالجبال، ومحميين بسياج كهربائي آخر بشر على وجه الأرض يبذلون أقصى جهد للنجاة |
ellerinden geleni yapıyorlar, ama ailesinden kimseye ulaşamadım. | Open Subtitles | إنهم يبذلون قصارى جُهدهم لكني لا أستطيع التواصل مع أى فرد من أفراد عائلتها |
Bizden elimizi kaldırmamızı isteyip hayatta kalıp asimile olmamıza yardım etmek için ellerinden geleni yaparlar mı? | Open Subtitles | هل تعتقدين أنهم سوف يطلبون منا رفع أيدينا ومن ثم سوف يبذلون قصارى جهدهم لمساعدتنا على البقاء على قيد الحياة و التكيف؟ |
Simdi, diger bir-iki hasta hakkında konuşmak istiyorum Sağlık hizmetlerini iyileştirmek icin ellerinden gelen herşeyi yaptılar. | TED | الآن أريد أن أتحدث بإيجاز عن إثنين من المرضى الآخرين الذين يبذلون كل ما في وسعهم لتحسين الرعاية الصحية . |
Bunu gerçekleştirmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. | TED | يبذلون كل ما في وسعهم لنجاح هذا الأمر. |
Bilmiyorum, Wayne, tek bildiğim, bu herifi bulmak için ellerinden gelen herşeyi yapıyorlar. | Open Subtitles | -كيف يكون هذا ممكناً؟ لا أعرف كل ما أعرفه أنهم يبذلون قصارى جهدهم ليجدوه |
Elbette ellerinden geleni yapıyorlar. | Open Subtitles | بالتأكيد إنهم يبذلون كل ما بوسعهم |
Çünkü Pazartesileri, bahis oynayanların salı günü bahisçilere para yatırabilmeleri ve kendilerini soktukları kapandan kurtulmaları için son şansıdır. | Open Subtitles | لأن الأحد هو آخر يوم للمرهنة لديهم و يبذلون كل ما بوسعهم لكي يسجلوا الرهانات يوم الثلاثاء |
Teşekkür ederim."Bazı"öğretmenler sonunda kendilerini salr... ama ben öyle yapmıyorum. | Open Subtitles | شكراً ، بعض المدرسين يبذلون الحد الأدنى من المجهود ولكن هذا ليس أنا |
İnsanlar fazla uzun kalmayacağını düşünerek çaba sarf etmezler. | Open Subtitles | الناس هنا يتوقعون أنك لن تستمرين طويلاً هنا فلا يبذلون مجهوداً لأقامة صداقة معك |