"يبعده عن" - Traduction Arabe en Turc

• uzak

İşte, ağabeyim! Hiç bir şey onu o iki katırlı kasabadan uzak tutamaz.
هذا هو أخي ما من شيء يبعده عن تلك البلدة الصغيرة

Çünkü yasalar onu donumdan uzak tutamadı!
لان هذا من المؤكد انه لن يبعده عن سراويلى

Üstüne bir iş aldı, ve bu onu daha önemli gerçekleri eşelemekten uzak tutuyor.
هو لديه مشروع و هذا يبعده عن الحقائق الأكثر أهمية

Bu şekilde onun yanında kalarak... onu gerçek aşkından uzak tutmuş oluyorsun.
وجودك معه هكذا يبعده عن حبه الحقيقي

Onu beladan uzak tutar.
يبعده عن المتاعب ..

Mutfaktan uzak tutmak için.
يبعده عن المطبخ

Ayrıca onu Allie'den uzak tutacak hiçbir şeye bulaşmaz.
ولن يفعل أي شيء يبعده عن " آلي "

Sofu Bertino onu beladan uzak tutmaya söz vermişti.
إن (بيرتينو) وعد بأن يبعده عن التورط في في المشاكل

Ama kendini hapisten uzak tutacak her şeyi yapacaktır.
"يمكن أن يبعده عن السجن"