Ben onu trende görmek istemiyorum. Umarım sonsuza kadar burada kalır. | Open Subtitles | لا أريد رؤيته فى قطار أتمنى ان يبقى هنا للأبد |
Sizlerden uzaklaşmak için, her hafta bir kaç gece burada kalır. | Open Subtitles | إنه يبقى هنا عدة ليالي لكي يبتعد عنكم يا رفاق |
Bu adam sorgulanana kadar burada kalsın. | Open Subtitles | هذا الرجل من الأفضل أن يبقى هنا حتى يمكننا إستجوابه |
İçinizden bir kısmınız burada kalıp anneyi beklemeli. | Open Subtitles | البعض منك يا جماعه يجب أن يبقى هنا وينتظر أمنا. |
Seni aptal sesinden tanıdım. Bunlar burada kalıyor. | Open Subtitles | عرفت صوتك الغبي ، هذا يبقى هنا |
Bu bakımdan... -burada söylenenlerin tamamı, burada kalacak. | Open Subtitles | إن لم نصل إلى اتّفاق كلّ ما سنقوله هنا يبقى هنا |
Onu seçmedin ki o sana verildi. - Onun burada kalmasını seçtim. - Benim de burada kalmamı seçtin. | Open Subtitles | لقد اخترت ان يبقى هنا لقد اخترت ان ابقى انا ايضاً |
Burada kalmasına izin verdim. | Open Subtitles | سمحت له أن يبقى هنا |
Kazanan burada kalır, kaybeden yeni okul bulur. | Open Subtitles | الفائز يبقى هنا, الخاسر يجد مدرسة جديدة. |
Alt tarafını New York'a gönderirsin, üst yarın burada kalır. | Open Subtitles | يمكن لنصفك السفلي أن يعود لنيويورك و النصف الأخر يبقى هنا |
Bedenim burada kalır ve program bağlantı biriminin bilincini kontrol eder. | Open Subtitles | جسدى يبقى هنا... ...و يكون وعىّ متصلاً بإحدى الوحدات. |
Gerektirdiği kadar burada kalsın. | Open Subtitles | حسناً، أنه مُرحب به ان يبقى هنا مهما طال الأمر |
Ailesini oturma odasına götür. Kocası burada kalsın. | Open Subtitles | اصطحبي الأهل لصالة الاستراحة الزوج يبقى هنا |
Biriniz burada kalsın. | Open Subtitles | واحد منكم من الأفضل أن يبقى هنا |
Evet. Biri burada kalıp onları korumalı. | Open Subtitles | نعم ، على أحد أن يبقى هنا ويبدأ بإعطائهم البنادق |
burada kalıp sana yardım etmektense daha önce kaçmakla ilgilenir. | Open Subtitles | قريباً سوف يهرب , على أن يبقى هنا ويساعدكَ |
- Çünkü buraya gelenler, burada kalıyor. | Open Subtitles | ـ لأن كل شيء يجلبوه هنا، يبقى هنا |
Ama keman burada kalıyor. | Open Subtitles | الكمان يبقى هنا. |
Patrik'e uygun bir aile bulununcaya kadar, O burada kalacak. | Open Subtitles | باتريك يبقى هنا الى ان يجدوا له عائلة كريمة. |
burada kalmasını sağlamanın tek yolu, yaptığını kabul etmesidir. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة التي يمكننا جعله يبقى هنا هو أن يعترف بأنه قام بذلك |
Umarım yaparsın. burada kalmak ve göl etrafında falan gezinti yapmak isteyecektir. | Open Subtitles | سوف يبقى هنا وسيذهبا لنزهه في البحيرة |
Bu adamın ne yaptığı umrumda değil, burda kalacak | Open Subtitles | اسمع , لا يهمني ما فعله ذلك الرجل؟ لقد سرق منا , يبقى هنا |
Tek isteğin Musa'yı burada tutmaktı. | Open Subtitles | كل ما فكرت فيه فقط هو أن تجعلى موسى يبقى هنا |
Başka bir akrabasını bulana kadar burada kalabilir, hangi arkabası olursa. | Open Subtitles | بإمكانه أن يبقى هنا حتّى نجد له قريباً أيّ قريب |