Şeytan romunu damıtmak ve dağıtmak için Ybor'dayım. | Open Subtitles | أنا هنا في (يبور) لأستخلص وأوزّع مشروب الرم اللعين. |
Hayır. Seni sevmişti. Ybor'un belediye başkanı derdi. | Open Subtitles | كلا، لقد كان يحبك لقد قال بأنك عمدة (يبور) |
Tampa'nın Harlem'i Ybor'a hoşgeldin. | Open Subtitles | مرحبًا بك في (يبور)، (هارلم تامبا). |
Tampa'nın geri kalanı, Ybor'u rahat bırakıyor. | Open Subtitles | بقية (تامبا) يتركوا سكان (يبور) وشأنهم. |
RD Ybor'da sorun çıkardığına dair söylentiler var. | Open Subtitles | (آر دي)... الامر هنا أن ابن عمّك يواجه (المشاكل في (يبور. |
Ybor'u yönettim. Tampa'yı yönettim. | Open Subtitles | لقد سيطرت على (يبور) وعلى (تامبا) |
Ybor'da olma nedeniniz bu mu? | Open Subtitles | ألهذا أنت هنا في (يبور)؟ |