"يبول" - Traduction Arabe en Turc

    • işiyor
        
    • işer
        
    • işemeye
        
    • işeyen
        
    • işiyordu
        
    • işemesi
        
    - Öyle mi? Demek köpek ağaca işiyor! Open Subtitles وكذلك الكلب الذي يبول على الشجرة
    -Harika bir manzara ile - - -Oh, bak! Adamın biri işiyor ! Open Subtitles منظر جميل - انظر هذا الرجل يبول -
    Mesele şu, eğer kendi çizginizi çekmezseniz, herifin biri gelir arabanıza işer. Open Subtitles الفكره هي، إذا كنت لم ترسم خط في الرمال عندما يبول رجل في سيارتك، أين أنت، أنت تعرف؟
    Eğer köpeği bahçe hariç her yere işemeye eğittiysen mükemmel bir iş çıkarmışsın. Open Subtitles ان دربت ذلك الكلب بان يبول في كل مكان فقد قمت بعمل مذهل
    Buradaki tek su sesi, duvara işeyen birinin yankılanan çiş sesi. Open Subtitles ...صوت الماء الوحيد هنا هو لأحد ما يبول أمام الحائط الطيني
    Ev eğitimi alması gerekiyordu. Her sabah halının üzerine işiyordu. Open Subtitles كان يفترض أن يكون مدرباً كان يبول علي السجاد كل صباح
    Bir şey yiyip içemez, işemesi gerekmiyor. Open Subtitles لا يستطيع الأكل ولا الشرب لذا لا يحتاج لأن يبول
    Hey! Nereye işiyor o! Open Subtitles هاي اين هو يبول
    Hayatım, Kevin bütün şeyin içine işiyor. Open Subtitles عزيزتي، الولد يبول بالمكان.
    Ben oturarak işiyor dedim. Open Subtitles لقد قلت أنه يبول وهو جالس
    Jason, anlamıyorsun. Oğlum şu an tam olarak mağazanın ortasında işiyor. Open Subtitles لابد أنك لم تسوعب يا (جايسون) ولدي يبول بمعنى الكلمة...
    Angus zaten her seferinde İskoç eteğine işer! Open Subtitles أوه، نعم أنجس يبول في تنورته كل الوقت
    Ve kekelediğinde genellikle altına işer. Open Subtitles و عندما يتعلثم .عادةً يبول بنطاله
    Kaza sırasında çocuk işemeye çıkmış. Open Subtitles لقد كان الفتي يبول بالخارج عندما تحطمت سيارتهم
    Ben 12 yaşındayken... böbrekleri iltihaplanmıştı ve kan işemeye başlamıştı. Open Subtitles حينما كان (بن) يبلغ 12 عاماً... أصيب بعدوى في الكلى -وأصبح يبول دماً حرفياً
    Şahsen, mabede iki kez işeyen evsiz adamı kışkışlamadım. Open Subtitles إنّي شخصيًّا أبعدتُ شخصًا متشرّدًا لألّا يبول على ذلك الضّريح مرّتان.
    Litrelerce işeyen bir adam vardı. Open Subtitles وكان هناك مريضٌ يبول بالليترات
    Seraya girmiş gizlice işiyordu. Open Subtitles لقد كان يبول في بيت النباتات
    Peki, Polly'nin işemesi gerek. Open Subtitles صحيح .. بولي يجب ان يبول

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus