"يتبقي" - Traduction Arabe en Turc

    • kalmadı
        
    • kalır
        
    • kalmamış
        
    • kalmayacak
        
    • kaldık
        
    • kalmaz
        
    • geriye
        
    • kalmayana
        
    Ayrıca... benim evime dönmemi gerektirecek bir şey de kalmadı. Open Subtitles الي جانب لم يتبقي اي شيئ هناك اعود من اجله
    Ve artık endişelenmene gerek yok çünkü ortada bilinecek bir şey kalmadı. Open Subtitles و ليس عليكِ القلق بعد الآن لإنهُ لم يتبقي شىء ليتم إخباره.
    Sen söyledin, ben duydum ve senin için defolup gitmekten başka bir seçenek kalmadı, anladın mı? Open Subtitles أنت قلته وأنا سمعته ولم يتبقي شيء لك لتفعله سوى أنت تغرب عن وجهي، أسمعت؟
    Ve derhal şutunu at. Eğer girmezse beş saniyemiz daha kalır. Haydi! Open Subtitles و سدد رميتك عندما يتبقي لنا 5 ثواني هيا لنذهب
    Orada hiçbir şey kalmamış. Yüzeyde hiçbirşey kalmadı Logan. Üs yer altında. Open Subtitles لم يتبقي شيء علي السطح , لوجان ان القاعدة تحت الأرض
    Çabuk gelse iyi olacak, aksi halde fazla bir şey kalmayacak. Open Subtitles الأفضل أن يأتوا قريباً وإلا لن يتبقي الكثير
    - Sadece sen ve ben kaldık. Open Subtitles لم يتبقي الا انا وانت
    Dağılacak olursak hiçbir şeyimiz kalmaz. Open Subtitles و اذا افترقنا فلن يتبقي لنا شيئٍ
    Venice'te bir tane vurdu zaten. geriye parçası kalmadı. Open Subtitles لقد ضرب واحده في فينسي الرئيس قال لم يتبقي شئ
    geriye yenilmeyecek kuru tanelerden başka... bir şey kalmadı. Open Subtitles و كل ما يتبقي حبوب منكمشة غير صالحة للأكل و لا شيئ آخر
    O zaman söylenecek bir şey kalmadı. Open Subtitles حسناً، أحزر لم يتبقي شيء للقول، هل هناك؟
    Tian Jin'de başka rakibin kalmadı. Open Subtitles و هزمت الجميع في المدينه لم يعد يتبقي أحد لتهزمه
    - Üstüne biraz sosla güzel olabilir. - Başka kalmadı. Open Subtitles جيّدة مع القليل من الصوص- لم يتبقي معي أي صوص-
    Etrafta pek fazla ejderha kılıcı kalmadı. Open Subtitles حسنا, لم يتبقي الكثير من السيوف لقتل التنين هذه الايام
    Genelde geriye bir avuç kül kalır. Open Subtitles عادةً كل ما يتبقي هو حفنة من الرماد
    Yüz bini üçe bölersek 10 kalır, biri taşırsak hayır, üçü taşırsak. Open Subtitles مائة الف مقسمة علي ثلاث ...يتبقي 10, مقسومة علي واحد .لا، مقسومة علي ثلاث
    Evet, 45 dakika kadar, böylece başka kimseye sıcak su kalmamış oluyor. Open Subtitles نعم ,لما يقرب من 45 دقيقة لذا لا يتبقي ماء ساخن لأي شخص آخر
    Öyle çok lagaan alacağım ki sırtınızda paçavranız kalmayacak. Open Subtitles ساخذ ضرائب مهوله حتي لن يتبقي لكم خرق باليه لترتدونها
    Sadece ikimiz kaldık biliyorsun, değil mi? Open Subtitles كما تعلم لم يتبقي غير سوانا
    Beyzbol oynamazsan senden geriye bir şey kalmaz. Sadece bir eşkiya olursun. Open Subtitles الن يتبقي لك شئ لو لم تلعب البيسبول ؟
    Herneyse, annem için büyük bir kayıptı. geriye hiçbir şeyi kalmamıştı. Open Subtitles علي اية حال.تلك كانت صدمتين قويتين لها فلم يتبقي لها احد
    geriye kemiklerinden başka bir şey kalmayana kadar çürüyen teninin üzerine yağmurlar yağacak. Open Subtitles المطر سوف يسقط على جثتك المُتعفنة حتي لا يتبقي شيء منك سوى العظام.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus