"يتبولون" - Traduction Arabe en Turc

    • işeyen
        
    • işer
        
    • işiyorlar
        
    • işerler
        
    • işiyor
        
    • işemek
        
    • işediği
        
    • işeyip
        
    İçinde çiçekler var ve hatta işeyen çocuk şeklinde bir heykelimiz var. Open Subtitles يوجد به فناء جميل مع أزهار وينبوع وأطفال صغار من الرخام يتبولون
    Ayrıca tuvaletin her yerine işeyen silahlı adamlar tutmak benim ödeyeceğim bedel değil. Open Subtitles ووجود رجال مدججين بالأسلحة يتبولون على ارضية المرحاض اليس سعراً يجب عليه دفعه؟
    Birçok insan yaralarını iyileştirmek için üstüne işer. Open Subtitles الكثير من الأشخاص يتبولون على الجروح لشفائها
    Bütün gece işiyorlar, bütün gün ağlıyorlar, ve bilgisayarı hep büyük fonda kullanıyorlar. Open Subtitles إنهم يتبولون طوال الليل، يبكون طوال اليوم وكلّ مرّة يستعملون الكمبيوتر يكون حجم الخطّ عملاقا
    Kurtları bilirsin, kendi bölgelerini işaretlemek için heryere işerler. İğrenç. Open Subtitles الذئاب يتبولون في جميع أنحاء المكان لوسم أراضيها
    Tamam, tanıdığın kaç adam oturarak işiyor? Open Subtitles حسنـًا، كم عدد الرجال اللذين تعرفهم يتبولون وهم جالسون ؟
    - Erkekleri işemek için oturtamazsınız. Open Subtitles لا, لا يمكنكم جعل الرجال يجلسون حين يتبولون
    Evsizlerin üzerine işediği bir barınakta kaldığını düşünmek beni mahveder. Open Subtitles وسأتعذب إذا علمتُ بأنك ستنام في الملجأ مع متشردين يتبولون عليك.
    Erkek, duvara işeyen köpek gibidir. Open Subtitles الرجال مثل الكلاب يتبولون علينا يفعلونها مرة , ويريدونها مرة اخرى
    Ama en azından çalılara işeyen ben değildim. Open Subtitles ولكن على الأقل لم أكن واحد الذين يتبولون الادغال.
    Küfreden ya da işeyen deliler yok. Open Subtitles بدون مجانين يقطعون او يتبولون في الشوارع
    Sekiz yıl önce, Glenn tuvalette işeyen kadınları gözetleyebildiği bir restorant açtı. Open Subtitles من ثمان سنوات جلين فتح مطعم وكان يتجسس على السيدات يتبولون في الحمام
    Çünkü vurulan herkes üstüne işer. Open Subtitles لأنه عندما تطلق على احد يتبولون على انفسهم من الخوف قبل ان يموتوا
    Palyaçolar dışarıda işer. Hadi. Open Subtitles المهرجين يتبولون في الخارج، هيّا
    Hayır, dalga geçiyordum. İkisine birden işer. Ryan, matematiğe hazırlık dersini Bay Schmidften alacak. Open Subtitles فقط امزح , انهم يتبولون في الحمام رايان لديه موعد مع السيد (شميديت)
    Bir erkeğin sesini duymak şok edici, her yere işiyorlar, gerçekten.. Open Subtitles إنه لمن المفاجئ سماع صوت ...رجل، إنهم يتبولون في كل مكان، إنه
    Sinirli sinirli gezinip üstlerine işiyorlar. Open Subtitles مساحة فارغة، يتبولون على أنفسهم.
    Arabaya işiyorlar. Open Subtitles يتبولون هناك!
    Senin için yeni bir haber olabilir Bay Büyücü ama, vampirler de işerler. Open Subtitles ،نبأ عاجل أيها الساحر مصاصو الدماء يتبولون
    Çocuklarının parmaklarını ısırır, ve kesinlikle her yere işerler. Open Subtitles انهم يعضون اصابع الاطفال و يتبولون في اي مكان
    Çünkü burası zifiri karanlık ve insanlar kovalara işiyor. Open Subtitles لأن المكان أسود شديد الظلمة والناس يتبولون في دلو
    Kızlarla takılıp yerlere işemek serbest. Open Subtitles يخترقون و يتبولون من على السطح
    Son iki saat içinde öğrendiğim tek şey, Amerikan erkeklerinin birayı sevdiği, sık sık işediği ve erekte olmada sorunları olduğu. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي تعلمته في الساعتين الأخيرتين أن الرجال الأمريكيين يحبون شرب البيرة يتبولون كثيرا, و يعانون من مشاكل في الانتصاب
    Kasklarının içine işeyip, sıçarlar olası keskin nişancılar yüzünden camdan atmaya bile korkarak öylece arabaların içinde oturdular. Open Subtitles المركبة يتبولون في خوذاتهم , وخائفون من فتح النوافذ إزاء إحتمال قناصة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus