"يتجسس" - Traduction Arabe en Turc

    • casusluk
        
    • gözetliyor
        
    • gözetliyormuş
        
    • izliyordu
        
    • gözetleyen
        
    • gözetliyordu
        
    • gözetlediğini
        
    • gizlice
        
    • izliyormuş
        
    • gözetlediği
        
    • takip
        
    • casus
        
    • ajanlık
        
    • dinliyor
        
    • gözetlemiş
        
    Gözetleniyoruz, onlar böyle şeyleri yapıyorlar... Radyoaktiviteyle kolayca casusluk yapılabileceğini düşünmeye başladı... Open Subtitles وهو يرى أنه من الممكن بسهولة أن يتجسس عليك من خلال النشاط الإشعاعي
    Muhtemelen kral Loui için casusluk yapıyor, ama en azından gözümüzün önünde olacak. Open Subtitles انه على الارجح يتجسس لصالح الملك لويس, ولكن على الأقل هو في المكان الذي يمكننا أن نبقي نراقبه.
    Adam çekici ve muhteşem, uzun bacakları var ama Vivian, Palm Beach'te seni gözetliyor. Open Subtitles هو ساحر وله سيقان طويلة رائعة جدا لكنه يتجسس عليكي فيفيان في شاطئ النخيل
    Neden ki? Çünkü kendisi Scotland Yard'dan bir dedektifmiş. Seni kullanarak bizi, beni gözetliyormuş. Open Subtitles لأنه محقق من اسكوتلانديارد, هذا هو السبب انه يتجسس علينا, علىّ, من خلالك
    Sanki odanın içinde bir yerde beni öldürmeye hazırlanmış, beni izliyordu. Open Subtitles كما لو كان هنا في الغرفة انه يتجسس علي، انه جاهز لقتلي.
    Birileri başka bir casusu gözetleyen bizim casusu gözetliyordu. Open Subtitles أحدهم كان يتجسس على جاسوسنا الذي يتجسس على جاسوس آخر
    Git onu suçla. O şeyi ben taşıyabilirdim ama etrafımızda gezinip bizi gözetliyordu. Open Subtitles كنت سأحمل هذا الشئ بنفسى, ولكنه كان عندنا وقتها يتجسس علينا ويراقبنا
    Robbie'nin onu gözetlediğini görüp sinirlenmiş olabilir. Open Subtitles دعونا نقل انها رأت روبي يتجسس عليها وقد انزعجت
    Düşünüyordum ve Amerikalıların bugünlerde nasıl casusluk yaptığı hakkında... sizin görüşünüzü merak ettim. Open Subtitles كنت أفكر وأريد معرفة رأيك كيف يتجسس الأمريكان هذه الأيام ؟
    casusluk etmiyordu. Bizi sevdiğini söyledi, şirkete katılmak istiyor. Open Subtitles لم يكُن يتجسس علينا, لقد قال أننا محل إعجابه
    Ama hâlâ Rose için casusluk yapan subayımın kim olduğunu öğrenemedin. Open Subtitles ومع ذلك لم تكتشفى "أى ضابط من ضباطى يتجسس لصالح "روز
    - Dur tahmin edeyim, biri şimdi bize karşı casusluk mu yapıyor? Open Subtitles دعوني أخمن , أحد ما يتجسس علينا بهذه الأثناء ؟
    Hatalarımızı ve açıklarımızı gözetliyor tamam mı? Open Subtitles إنه يتجسس للحصول على معلومات حول الإنتصاب والضرط , حسناً
    - Üzgünüm Tommy ama.. Dışarda birisi bizi gözetliyor gibi geliyor bana. Open Subtitles مازلت أعتقد بأن أحدهم يتجسس علينا
    Evil muhtemelen bizi gözetliyor, burada olmuştur. Open Subtitles الشر كان هنا وربما يتجسس علينا
    - Bu sapık dün gece bizi gözetliyormuş. Open Subtitles كان هذا المخيف يتجسس علينا ليلة أمس.
    O adam beni izliyordu. Open Subtitles الرجل كان يتجسس علي.
    Ha siktir! Bizi asıl gözetleyen oymuş. Open Subtitles اللعنه لقد كانت هى من يتجسس علينا طوال الوقت
    Ona bir kere güvendim ama sonra Charlotte için beni gözetlediğini fark ettim. Open Subtitles وثقت فيه مرة، لكن عرفت انه كان يتجسس علي من أجل "تشارلوت".
    O keltoş kimsenin, gizlice babasının bilgisayar sistemine girdiğini... Luthor Ş. Lionel Luthor' a Özel. Open Subtitles ذلك الفتى المدلل لا يريد أن يعرف أحد أنه يتجسس على كمبيوتر والده
    Analistin Amerikan Deniz Üssünü izliyormuş. Wirth elinde mi? Open Subtitles ان المحلل كان يتجسس على قاعدة بحرية
    Aşağı atlayamazmış çünkü çok yüksekmiş, annesinden de yardım isteyemezdi çünkü o zaman onu gözetlediği ortaya çıkacaktı. Open Subtitles ولم يستطع القفز لأن المسافة كانت بعيدة ولم يستطع ان يصرخ لكي تسمعه امه لأنهم بذلك ستعلم انه كان يتجسس عليها
    Beni takip eden casus uyduyu engellemek için. Open Subtitles علقتها لحجب القمر الاصطناعي الذي يتجسس علي
    Kendimi çok aptal hissettim casus gibi onu izlediğim için, ama onunla konuşamıyorum. Open Subtitles شعرت بهذا الغباء حول تسلل يتجسس عليه، لكنني لا استطيع التحدث معه.
    Senin üzerinde ajanlık yapıyordu. Open Subtitles لقد كان يتجسس عليكِ وكذب عليكِ
    Odasında ödevlerini yapmıyor olmalıydı ama sanırım gizlice bizi dinliyor. Open Subtitles حسنا من المفترض أن يكون بغرفته لا يعمل واجبه لكن تخميني أنه يتجسس علينا
    Duvarın arkasından gözetlemiş. Kızı odamda görmüş. Open Subtitles .كان خلف الجدار، يتجسس رأى الفتاة في غرفتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus