"يتحدث عنها" - Traduction Arabe en Turc

    • bahsettiği
        
    • onun hakkında konuşuyor
        
    • sözünü
        
    • bahsediyor
        
    • bunun hakkında konuşmasını
        
    • konuştuğu
        
    bahsettiği o şeyler ülkeyi tehlikeli insanlardan korumak falan... Open Subtitles , و الأشياء التي يتحدث عنها حماية الدولة من الناس الخطيرين
    Bu binbaşının bahsettiği gibi bir şey mi? Open Subtitles هل هذه هي القضايا التي يتحدث عنها المسؤول دانييل؟
    Yani, bahsettiği aşırı tepki buymuş. Open Subtitles . إذاً هذه هي ردة الفعل المبالغ بها الذي كان يتحدث عنها
    Okulda herkes onun hakkında konuşuyor, en azından onun söylediğine göre. Open Subtitles ..الجميع يتحدث عنها في المدرسة على الأقل هذا ما تقوله هي
    Sanırım herkesin sözünü ettiği en karanlık gece, bu. Open Subtitles أظنها الليلة الأكثر سواداً التي يتحدث عنها الجميع.
    Öyle bir sorun ki herkes ondan bahsediyor ve sizleri de doğrudan etkiliyor. TED مشكلة كان يتحدث عنها الجميع، مشكلة أثّرت بك بشكل مباشر.
    Ama birde Joseph'in bunun hakkında konuşmasını duymalıydınız. Open Subtitles كان يجب عليك ان تسمع (جوزيف) يتحدث عنها
    bahsettiği tüm o Orta Doğu saçmalığı da neydi? Open Subtitles ما كل أمور الشرق الأوسط التي كان يتحدث عنها ؟
    Herkesin bahsettiği kadın polis sen misin? Open Subtitles إذًا, هل أنتِ الشرطية التي يتحدث عنها الجميع.
    Fakat bu bahsettiği ve onu işinden eden yaralanma dört yıl önceymiş. Open Subtitles لكنّ، الإصابة الّتي كان يتحدث عنها الّتي تسببت بخسرانه لعمله قد حدثت قبل أربع سنوات
    bahsettiği mal, tam da senin ihtiyacın olan şey. Open Subtitles الأشياء التي يتحدث عنها هي التي تحتاجينها بالضبط
    Eğer işten ayrılacaksam, sonunda herkesin bahsettiği paranın birazını kazanabilirim. Open Subtitles إن فقدت عملي يمكنني أن أحصل أخيراً على بعض تلك النقود التي يتحدث عنها الجميع
    Horatio'nun bahsettiği dava mı? Open Subtitles القضية التي كان " هوريشيو " يتحدث عنها ؟
    Öyle, ama herkesin bahsettiği Alice ben değilim. Open Subtitles أجل، ولكني لست التي يتحدث عنها الجميع
    İkinizin yakınlaştığını biliyorum. bahsettiği şey Charlie değil. Open Subtitles إنها ليست تشارلي التي يتحدث عنها
    Elimde, herkesin bahsettiği o lezzetli, çikolatalı keklerden var. Open Subtitles حسناً، سيكون لديّ هذه الجنيات اللذيذة التي يتحدث عنها الجميع .
    - onun hakkında konuşuyor Yeni Güç şey. - Peki, Brody Melekleri değildir. Open Subtitles القوة الجديدة الذي كان يتحدث عنها (حسناً ، نحن لسنا ملائكة العميل (برودي
    Her zaman onun hakkında konuşuyor. Open Subtitles إنه يتحدث عنها دائماً
    Bu herkesin sözünü ettiği yeni oyuncak bebek mi? Open Subtitles هل هذه الدمية الجديدة التى يتحدث عنها الجميع؟
    Queens Centre alışveriş merkezindeki herkes ondan bahsediyor. Open Subtitles جميع من كان في مركز كوين التجاري يتحدث عنها
    Ama birde Joseph'in bunun hakkında konuşmasını duymalıydınız. Open Subtitles كان يجب عليك ان تسمع (جوزيف) يتحدث عنها
    Yoksa şu film yıldızlarının hep konuştuğu simit vagonu mu? Open Subtitles إنها احدى عربات الكعك التي يتحدث عنها نجوم السينيما دائماً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus