"يتحدث معي" - Traduction Arabe en Turc

    • benimle konuşmuyor
        
    • Konuş benimle
        
    • benimle konuşuyor
        
    • benimle konuşmak
        
    • benimle konuşmaya
        
    • benimle konuşmadı
        
    • benimle konuşsun
        
    • benimle konuşur
        
    • benimle konuşmaz
        
    • benimle konuşurdu
        
    • benimle konuşsaydı
        
    Fransızca hocam dışında, okulda kimse benimle konuşmuyor. Open Subtitles ‫عدا أستاذتي في الفرنسي ‫لا أحد يتحدث معي في المدرسة
    Ve arkadaşlarımın hiçbiri 30 saniyeden fazla benimle konuşmuyor. Open Subtitles وسوف أيا من أصدقائي يتحدث معي لمدة أطول من 30 ثانية للاستماع.
    Walter, Konuş benimle lanet olasıca! Open Subtitles والتر ، يتحدث معي ، لعنة الله عليه.
    Tamam, Konuş benimle. Open Subtitles حسنا ، يتحدث معي.
    O benimle konuşuyor, beni dinliyor, fikirlerini benimle paylaşıyor. Tanrım. Open Subtitles إنه يتحدث معي, يستمع لي, يتشارك الأفكار معي
    benimle konuşmak olmaz. O sadece seninle konuşmak istediğini söyledi. Open Subtitles هو لن يتحدث معي يقول انه لن يتحدث الا معك
    Sence benimle konuşmaya hazır mı? Open Subtitles نظرة , كنت تعتقد انه على استعداد ل يتحدث معي أم لا؟
    Kaliforniya'ya gittiğinden beri bir kere bile benimle konuşmadı. Open Subtitles لم يتحدث معي ولا مره منذ ان غادر كاليفورنيا
    Joey'e söyle buna hakkım olmadığını düşünüyorsa gelip benimle konuşsun. Open Subtitles وأخبر جوي انه يستطيع أن يتحدث معي اذا اعتقد إني لا أملك حقوق
    Artık senden başkası benimle konuşmuyor bile. Open Subtitles أقصد، أنت الشخص الوحيد الذي يتحدث معي بعد الآن
    Neden benimle konuşmuyor? Derdi ne? Andy Ren Mar'da yaşıyor. Open Subtitles لماذا لا يتحدث معي ما هي مشكلته اندي يعيش في رينمار
    Bilemezdim zaten. benimle konuşmuyor ki. Open Subtitles حسنا , ما كنت لأعرف فكما تعرفين هو لا يتحدث معي
    Katie, Konuş benimle. Open Subtitles كاتي، يتحدث معي.
    Katie, Konuş benimle. Open Subtitles كاتي، يتحدث معي.
    Bean, G, Konuş benimle. Open Subtitles فول، G، يتحدث معي.
    Seninle değil, benimle konuşuyor. Open Subtitles ماذا؟ إحزر ماذا؟ إنه لا يتحدث معك بل يتحدث معي
    Burası neredeyse benimle konuşuyor hatta şarkı söylüyor. Open Subtitles وهذا المكان بعيدًا بمافيه الكفاية أنه يتحدث معي و يغني حتى
    Bu akşam, Jae Kyung benimle konuşmak istiyormuş. Arabayla tur atacağız. Open Subtitles جاي كيونغ يريد ان يتحدث معي في الليل سوف نخرج لدورة في السيارة
    Tommy restorandan gitmişti ama o gece bir daha geldi... ve benimle konuşmak istediğini söyledi. Open Subtitles رحل, لكنه عاد في المطعم واخبرني إنه يريد أن يتحدث معي
    Paul benimle konuşmaya istekli tek kişi. Open Subtitles بول هو فقط الذي يريد أن يتحدث معي.
    Başkasıyla ilişki yaşadığımı öğrendiğinden beri benimle konuşmadı. Open Subtitles أنه اصبح لا يتحدث معي منذ أن علم بأمر علاقتي
    Zamanımız azalıyor. Birisi... Birisi benimle konuşsun. Open Subtitles لا شيء في الوقت المناسب، شخص ما، شخص ما يتحدث معي.
    Onunla yalnız kalırsam belki benimle konuşur. Open Subtitles ربما أستطيع الآخـتلاء بة وحدة, ربـما يتحدث معي.
    O ruh hastasını Jerry Rawlings'e bulaştırırsan, bir daha benimle konuşmaz. Open Subtitles بلى - أتريدين أن تغرز مخالبها في هذا الرجل؟ - فلن يتحدث معي مجدداً
    Bazen benimle konuşurdu bazen de dua ederdi. Open Subtitles في بعض الأحيان كان يتحدث معي وحسب وأحيانا كان يصلي
    Sanırım, ara ara benimle konuşsaydı kendimi daha farklı hissedebilirdim. Open Subtitles أعني، أنه ليس سيّء المعشر، لكنه لا يتحدث معي قط خلتُ أنه سيكون مثل أبي،

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus