"يتحدّثون" - Traduction Arabe en Turc

    • konuşuyorlar
        
    • konuşuyor
        
    • bahsediyorlar
        
    • konuşur
        
    • bahsediyor
        
    • konuşup
        
    • konuşuyorlardı
        
    • konuşmaya
        
    • konuştukları
        
    • konuşmalarını
        
    • konuştuklarını
        
    • bahsettiklerini
        
    Bu işte çok hızlı konuşuyorlar... söylediklerinin yarısını kaçırdım. Open Subtitles إنّهم يتحدّثون بسرعة في هذا المجال لدرجة أنّني أعجز عن فهم نصف الحديث
    İnsanlar sürekli arkamdan konuşuyorlar. Open Subtitles أقصد، النّاس الذين يتحدّثون عنّي خلف ظهري
    Biliyor musun, New York'takiler hâlâ seni konuşuyor. Open Subtitles تعرف الناس في نيويورك ما زالوا يتحدّثون عن معركتك
    Onlarla konuşuyorum zaten, grup evinden bahsediyorlar. Open Subtitles كنت على الهاتف معهم الآن يتحدّثون عن ملجىءٍ جماعي
    Bu yaşlı despot seninle hep böyle mi konuşur? Open Subtitles هل المُستبدّين العجزة يتحدّثون إليك هكذا دوماً؟
    Ne olduğunu biliyorum. Evdeki hizmetkarımız gece avlanan şeytanlardan bahsediyor Open Subtitles أعي ماهيّتك، خدم القصر جميعًا يتحدّثون عن شياطين يصطادون ليلًا.
    Yani diyorum ki, sizin kızınızı sokakta öylece konuşup dururken birisi vurmuş. Open Subtitles أقصد ، أن إبنتك بالتأكيد لديها رأيها.. عندما كان الجميع في ذلك الشارع يتحدّثون
    Benimle zar zor konuşuyorlar. Open Subtitles أجل، إنّهم بالكاد يتحدّثون إليّ بعد الآن.
    Senin hakkında konuşuyorlar ama ne dediklerini anlayamıyoruz. Open Subtitles نحنُ نعلمُ أنّهم يتحدّثون عنك لكننا لا ندري ما ذا يقولون
    Etrafta konuk olmasa bile hep birbirleriyle konuşuyorlar. Open Subtitles إنّهم يتحدّثون إلى بعضهم دومًا، حتّى عند عدم وجود أيّ ضيف.
    Etrafta konuk olmasa bile hep birbirleriyle konuşuyorlar. Open Subtitles إنّهم يتحدّثون إلى بعضهم دومًا، حتّى عند عدم وجود أيّ ضيف.
    Ne konuşuyorlar? Open Subtitles مالذي يتحدّثون عنه بحق الجحيم؟
    Nasıl ve neden öldürdüğünü konuşuyorlar. Open Subtitles يتحدّثون عن القتل وكيفية القتل ومن يقتل
    Ordu görev süremin çoktan bittiğini umursamaz gibi konuşuyor. Open Subtitles يتحدّثون بالجيش عن كونهم لا يبالون لحقيقة إنهائي للخدمة بالفعل
    İnsanlar konuşuyor, benden bahsediyor. Bu çok heyecanlı. Open Subtitles الكثير من الإشاعات أن الناس يتحدّثون عنّي، وهذا مثير.
    Birkaç telefon görüşmesi yaptım.Maryland Travma Hastanesi'nde, sizden övgüyle bahsediyorlar. Open Subtitles لقد قمتُ ببعض الاتصالات يتحدّثون عنك بإعجاب في رضوح مشفى ماريلاند
    Hayata döndürmeden, Anka'nın küllerinden doğmasından bahsediyorlar. Open Subtitles يتحدّثون عن الإحياء، وقيام العنقاء من رمادها حيّة
    Ne dediklerini Yahudi'nin anlayacağını düşünmüş olmalılar. Çünkü çoğu Yahudi İbranice konuşur. Almanca'nın bir türü. Open Subtitles ومن المؤكد أنهم افترضوا أن اليهودي يفهمها بما أن أغلب اليهود يتحدّثون اللغة الييديّة التي هي نوعٌ ما من الألمانيّة
    Ayrıca televizyonda konuşup duranların aksine bu onu bir hırsız yapmaz, anladınız mı? Open Subtitles وعلى النقيض الرؤساء يتحدّثون على التلفزيون ذلك لا يجعل منّه لصّاً، أتفهمان؟
    Bak, bunu bilmiyorum. Onlar konuşuyorlardı sadece. Open Subtitles اسمع ، هذا ما لا أعرفه فقد كانوا يتحدّثون
    Her şey müthiştir. Adamın karısını bırakacağını konuşmaya başlarlar. Open Subtitles إنه امر ساحريذ, وبعدها يتحدّثون عن تركه لزوجته
    Tek konuştukları elektrik şebekeleri falan. Open Subtitles كما تعلم، كما لو أن كل ما يتحدّثون عنه هوَ الكهرباء؟
    İnsanların haberi olmadan konuşmalarını dinleyebiliyorsun. Open Subtitles يمكنكِ الإستماع للناس وهم يتحدّثون ولا يعرفون حتى أنّك تستمعين.
    Dün gece ne konuştuklarını sen nereden biliyorsun? Open Subtitles وكيف علمتَ ما كانوا يتحدّثون عنه ليلة البارحة؟
    Vivian, askerlerin Barstow'un dışındaki karantina kamplarından bahsettiklerini duymuş. Open Subtitles قالت (فيفيان) أنّها سمعت جنودًا يتحدّثون عن معسكرات حجر صحيّ بقرب (بارستاو).

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus