Tek söylediğim şu ki bir adam bazen zor kararlar vermek zorunda kalabilir. | Open Subtitles | كل ما أقوله لك أحيانا يجب على الرجل أن يتخذ قرارات صعبة |
Bu merkezi yönetmek için önemli kararlar alabilmek gereklidir. | Open Subtitles | وإدارة هذا المركز يحتاج لرجل قوي يتخذ قرارات صعبة |
"Babam hayatı boyunca zor kararlar aldı." | Open Subtitles | الأب دائماً يتخذ قرارات صعبة للمصلحة العامة |
Kontrol meselesi yaşıyor çünkü ailede zevk seçimi yapan tek kendisi, doğru mu? | Open Subtitles | لديه مشاكل بالسيطرة لأنه الشخص الوحيد الذي دوماً يتخذ قرارات الذوق في العائلة، صحيح؟ |
Kontrol meselesi yaşıyor çünkü ailede zevk seçimi yapan tek kendisi, doğru mu? | Open Subtitles | لديه مشاكل بالسيطرة لأنه الشخص الوحيد الذي دوماً يتخذ قرارات الذوق في العائلة، صحيح؟ |
Mecbur kaldığında zor kararlar verebilen biri sanıyorum. | Open Subtitles | الشخص الذي يتخذ قرارات صعبة حين يتعيّن عليه ذلك |
Hayatını sonunda düzene soktu, mantıklı kararlar veriyor. | Open Subtitles | إنـه أخيراً وضـع حياته عـلى المسار الصحيح وهو يتخذ قرارات جـيدة |
Charlie, bazı çılgın kararlar almanın kimseye faydası yok, bir şey değiştirmiyor. | Open Subtitles | تشارلي، وجود شخص يتخذ قرارات وحشية لا تعقل |
Bobby'le benim yaptığı gibi mücadele etmek zorunda kalmadan zeki kararlar almasını istiyorum. | Open Subtitles | لكنني أريده أن يتخذ قرارات ذكيه لكي لاينتهي به الأمر يكافح مثلما فعلنا أنا وبوبي |
Kendi başına Amerika için en iyi olarak gördüğü kararlar vermesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريده أن يتخذ قرارات لوحده عن ماهو الأنسب لأمريكا. |
Onu incitmek istemedim, ama askerler zor kararlar almak zorunda kalabilirler. | Open Subtitles | لكن الجندي عليه أن يتخذ قرارات صعبة، أنت تفهم |
Kişisel ihtirasları doğrultusunda kararlar vermedi.. | Open Subtitles | لم يتخذ قرارات مبنية على رغبات شخصية |
Şizofrenler de mantıklı kararlar alabilir. | Open Subtitles | مفصوم الشخصية قد يتخذ قرارات عقلانية |
Hayır, şu anda beynim bazı kararlar alıyor. | Open Subtitles | لا , لكن الان دماغى يتخذ قرارات |
Minik Kuş zor kararlar alamaz çünkü. | Open Subtitles | الطير الكبير لا يتخذ قرارات قاسية. |
Burada birilerinin sağlıklı yiyecek seçimi yaptığını görmek güzel. | Open Subtitles | جميل أن ترى شخص يتخذ قرارات صحية هنا |