Babasız büyümek kimsenin başına gelsin istemem. | Open Subtitles | ما كنت أتمنى أن أكون ذلك الشخص، الذي يترعرع بدون والده. |
Bir çocuk daha ebeveynlerinden biri olmadan büyümek zorunda kaldı çünkü o canavarı durduracak Flash ortalıkta yoktu. | Open Subtitles | والآن طفل آخر عليها أن يترعرع دون أحد والديه لأن البر لم يتواجد ليوقف ذاك الوحش |
Bebeğin babası müzisyen ve onun müzikle dolu bir evde büyümesini çok isterim. | Open Subtitles | والد الطفل موسيقي و احب ان اعرف انه سوف يترعرع في منزل موسيقي |
Ve çocuğumun beyinsiz bir Inazagi dronu olarak büyümesini istemiyorum. | Open Subtitles | ولا اريد لطفلي ان يترعرع لصبح ذكر نحل طائش في الانزاغي ذكر النحل لا عمل له سوى تلقيح الملكة، او خدمة الانزاغي هنا |
Hiçbir çocuk o şekilde büyümemeli. | Open Subtitles | لا ينبغي لطفل أن يترعرع بتلك الطريقة قط |
Ailesi olmadan büyümemeli. | Open Subtitles | لا يجب أن يترعرع بدون عائلته |
İyi ki çocuğun bununla büyümek zorunda değil. Aynı senin kardeşin gibi değil mi? | Open Subtitles | لحسن الحظّ لن يترعرع ابنك في ظلّه كأخيك، صحيح؟ |
Çocuğun bana yakın büyümesini istiyorum. | Open Subtitles | اريد للطفل ان يترعرع قريبا مني |
İnanıyorum ki böylelikle daha çok ortağın, daha az teröristin olduğu, daha fazla üretken insana karşı daha az kindarın barındığı bütünleşmiş bir dünya; çocuklarımızın ve torunlarımızın içinde büyümesini isteyeceğimiz bir yer yaratmamıza yardım edecektir. | TED | إعتقادي أن هذا سيساعدنا في بناء عالم أكثر تكاملاً مع شركاء أكثر وإرهابيين أقل، ومع مواطنين منتجين أكثر وأقل كراهيةً، مكان نرغب جميعنا أن يترعرع فيه أطفالنا وأحفادنا . |
onun büyümesini istediğim yer burasımı ? | Open Subtitles | هل أريده أن يترعرع هنا؟ |