Kavga bile etmeden onu kaderine terk etmek istemez. | Open Subtitles | سوف لن يتركها لتواجه مصيرها دون حتى أن يقاتل |
Adam gittiğinde kızı terk ettiği sürece kimse Kızılderili kız almanın yanlış olduğunu düşünmez. | Open Subtitles | لا أحد يفكر بوجود خطب في أن يحصل الرجل لنفسه على فتاة هندية طالما يتركها خلفه حين يرحل |
Beslenme sırası onda. Dişiyi yumurta nöbetine bırakıyor. | Open Subtitles | لقد حان دوره للإطعام، فهو يتركها لتعتني ببيضِهما |
Şimdi onu arayıp kızı bırakmasını söyleyeceksin! | Open Subtitles | ست ساعات من الآن إتّصل به الآن، وأخبره أن يتركها |
Neden onu bulabileceğimiz yer olan garajda bırakmadı? | Open Subtitles | لمَ لمْ يتركها في المرآب حيث يُمكننا أن نجدها؟ |
Blair'ı yalnız bırakması çok "nazikçe"ydi. | Open Subtitles | ,لأنه بالحقيقه من غير اللائق به بأن يتركها وحيده |
Nasıl bir insan böyle bir zamanda onu böyle yalnız bırakır? | Open Subtitles | يا له من شاب ثابت , يتركها وحدها في هذا الموقف |
Alıp sana verebileceğimi söyledim ama bana bırakmak istemedi. | Open Subtitles | أخبرته أنني أستطيع أن أسلمها لك لكن لم يشأأن يتركها معي |
Bende onu terk edersem çılgına döner. | Open Subtitles | أنها تعتقد أن كل شخص يحبها يتركها لو تركتها أنا أيضا سوف تصاب بالجنون |
Peki ya onu mutlu edemezse, onu da mı terk edecek? | Open Subtitles | حسنا .. ماذا عن اذا لم تسعده يتركها.. ايضا ؟ |
Polis'in düşüncesine göre, araba Chris'ten zorla alınmamış ve Chris aracı bilinçli olarak terk etmişti. | Open Subtitles | ولكن اثبتت التحريات ان كريس اختار ان يتركها ولم تسرق منه |
Siz onu terk edeceğini biliyordunuz, değil mi? | Open Subtitles | أنت تعرف أنه كان سـ يتركها , أليس كذلك ؟ |
Strawdog Jed diye çağrılan biri en sevdiği içecekten bir sürü çalıyor ve hepsini arkasında mı bırakıyor? | Open Subtitles | أن شخص بهذا الإسم يسرق كميةً كبيرة من مشروبه المفضل ثم يتركها خلفه ؟ |
Ona artık bu işin bittiğini anlamasını ve artık peşini bırakmasını istiyordu. | Open Subtitles | أرادت إعلامه فقط بانتهاء علاقتهما، وأن يتركها وشأنها. |
Bir türlü elinden bırakmadı. | Open Subtitles | لم يكن يريد أن يتركها |
Moka-san, onu yalnız bırakması gereken sensin. | Open Subtitles | موكا , انتِ من يجب ان يتركها لوحدها |
Öyle bir hikaye vardı.. bazen insanlar birşeyleri geride bırakır ..güzel şeyleri de.. resimleriniz, tablolarınız, kahve masanız, hayatınızdaki insanlar | Open Subtitles | الامر يتعلق باشياء يتركها الاناس خلفهم اشياء جميلة |
Kızı dışarıda bu şekilde bırakmak pek onun işi gibi durmuyor. | Open Subtitles | ليس من عادته أن يتركها في مكان عام هكذا كلا.. |
Burada güçlü, Tarzan demek ve o kızı asla bırakmaz. | Open Subtitles | فوق هنا، الوسائل الأصلح ترازان، وهو لا يتركها تذهب. |
O oyuncak kediye bayıldı. Kesinlikle bırakmıyor. | Open Subtitles | انه مولع بذاك القط المحشو ولن يتركها ابدا |
Hiç ayrılmayacak. | Open Subtitles | لن يتركها ابداً |
- Nick çocuk yapalım diye beni zorlayıp duruyor - Benimse bacaklarımı tras etmeye bile vaktim y ok - O zaman traş etme seni rahat bıraksın | Open Subtitles | و انا ليس لدى وقت حتى لكى اهز ارجلى توقفى عن حلاقتها و سوف يتركها و شأنها |
Madrid'den ayrılır ve annesinin yanına gider, on yıl boyunca bir daha görüşmezler. | Open Subtitles | ألفريدو يتركها ويذهب... . ليجد أمه ، لم يراها منذ 10 سنوات . لأنه كان سئ |
Marseilles'de ve Oran'da bırakmadıysa, Onu Casablanca'da da bırakmayacaktır. | Open Subtitles | لم يتركها في مارسيليا أو وهران. ولن يتركها في الدار البيضاء. |
Karısı hayır kurumunun balosuna gitti. Karısını asla terketmeyecek. | Open Subtitles | نسي حفلة خيرية تقيمها زوجته، لن يتركها أبداً! |
Kız kardeşi kötü bir ilişkiyi bitirmiş ve adam onu rahat bırakmıyormuş. | Open Subtitles | خرجت أختها من علاقة سيئة ولا يريد الشاب أن يتركها وشأنها |