"يتزامن" - Traduction Arabe en Turc

• örtüşüyor
• denk gelir
• zamana denk
• denk geliyor
• senkronize olur

Ölüm vaktiyle örtüşüyor.
حسناً ، ذلك يتزامن مع وقت الموت

Anne'in davranışları birkaç saat evvel Kaptan Flint'in adada olmasıyla örtüşüyor.
وأن سلوكها يتزامن مع وجود القبطان (فلينت) على الجزيرة فقط قبل ساعات

Göçün ilk haftaları kızışma dönemine denk gelir.
في الأسابيع الأولى من الهجرة يتزامن ذلك مع موجة من موسم التزاوج

Bu olay planktonların açmasına denk gelir ve üç kısa hafta içinde her şey sona erir.
وهذا الحدث يتزامن تماما مع فورة البلانكتون وهذا الحدث سوف ينتهى تماما في غضون ثلاثة أسابيع

Özellikle son konuşma zamanı Oh Ri Jin'in kaçırıldığı saatle aynı zamana denk geliyor.
يتزامن مع وقت إختطاف أوه رى جين

Zamanlı mürekkep kimlik testi, antlaşmanın yaklaşık altı gün önce hazırlandığını söylüyor ki, Tony'nin ziyaretiyle aynı zamana denk geliyor.
إختبار التعرف على توقيت الحبر قام بتحديد عمر السند تقريباً بستة أيام (والذي يتزامن مع زيارة، (توني

Bu da Lammas'a, büyücülerin bir diğer Şabat'ına denk geliyor.
وهو يتزامن مع يوم (لاماس) "يوم الرغيف", أحد الأيام المميزة للساحرات.

Bence, gördüklerimden yola çıkarak önce tekrarlar, sonra senkronize olur, bir sonraki aşamada da tamı tamına Doktor'un tahmin ettiği gibi olurdu.
أظن، أعني .. انطلاقا مما رأيت إنه يكرر ثم يتزامن ثم ينتقل للمرحلة التالية

Dehşet verici küresel olayları sırasında ortak bilincimiz senkronize olur.
{\1cHFFFF0}"خلالَ الأحداث الكارثية العالمية" {\1cHFFFF0}"وعينا الجامع يتزامن"

- Bahislerle örtüşüyor.
‫ - يتزامن ذلك مع الرهان ‫