Carmel'a geldiğimizde benimle evlenmek istedi. | Open Subtitles | مع الوقت أثناء ذهابنا إلى كارمل أراد أن يتزوجني |
Bedavaya boşanmak ve onunla evlenmek için dadılığı kabul ettim bu sayede bir daha çalışmama gerek kalmayacaktı. | Open Subtitles | قبلت بوظيفة المربية تلك حتى يطلقني مجاناً ثم يتزوجني حتى لا أعمل مجدداً |
İçimde taşıdığım bu yaratığı bile bile... .. kim hâlen benimle evlenmek isterdi? | Open Subtitles | من غيره قد يتزوجني وهو يعلم أنني أحمل مسخاً بداخلي ؟ |
Ama sabah geri döndü ve bana evlenme teklifi etti. | Open Subtitles | ولكن في الصباح، أتى إلي و طلب مني أن يتزوجني |
Ne, 'benimle evlenir misin'i mi? | Open Subtitles | ما ، سوف يتزوجني ؟ |
Karan benimle evlenmiyor. | Open Subtitles | انا فقط لاحظت ان كاران لن يتزوجني |
Eh, yalan da değil! Benimle evlenmeyecek bir adamdan çocuk yaptım. - Beni hep bırakıp giden... | Open Subtitles | هذا صحيح ، لدي طفل من رجل لن يتزوجني |
Benimle evlenmek istedi, ama ben kariyer yapmak istedim. | Open Subtitles | هو اراد ان يتزوجني ونا اردت ان اركز على العمل |
Andrew'i benimle evlenmek zorunda biraktim. Margaret, dururmusun. | Open Subtitles | و لأني لم أرغب بمغادرة بلدكم الرائع أجبرت آندرو أن يتزوجني |
Aşık olduk ve benimle evlenmek istedi ben de olmaz dedim üç ay sonra düşüncesini değiştirip karısıyla barışmak istedi ve boşanma davası süresince yardımımı istedi ben de yardım ettim. | Open Subtitles | ووقعنا في حبّ بعضنا، وأراد أن يتزوجني وقمت برفضه وبعد 3 أشهر تغيّر مافي قلبه ، وأراد أن يعود إلى زوجته |
Benimle evlenmek isterdi. | Open Subtitles | الأمر ليس كذلك أعني أنه يودُّ أن يتزوجني |
Savaştan sonra Marc benimle evlenmek istemişti. | Open Subtitles | مارك أرادَ ان يتزوجني بعد الحربِ. |
Bana aşık olduğunu, evlenmek istediğini söylüyor. | Open Subtitles | قال لي إنه يحبني، و يريد أن يتزوجني |
O adam benimle evlenmek istedi ve ben reddettim. | Open Subtitles | الرجل الذي كان يقف أمامي... الوحيد الذي أريده أن يتزوجني... ... |
evlenmek ve bir aile kurmak için söz verdi. | Open Subtitles | هو وعدني أن يتزوجني و نكون عائلة |
Eğer bir bebeğim olursa kimse benimle evlenmek istemeyecek. | Open Subtitles | إن أنجبت هذا الطفل، لن يتزوجني أحد |
Benimle gerçekten evlenmek istedi mi? | Open Subtitles | إذا كان يريد فعلا ً أن يتزوجني |
- Onu bulup evlenme teklif edecegim. | Open Subtitles | انا ذاهب للعثور عليها وأسألها أن يتزوجني. |
Ama benimle evlenmiyor. | Open Subtitles | لكنه لن يتزوجني |
O benim kuzenim değil ve benimle evlenmeyecek! | Open Subtitles | إنه ليس قريبي و لن يتزوجني |
Benimle evlendi çünkü Robert'ın ağabeyiydi. Onurlu bir davranıştı. | Open Subtitles | أراد أن يتزوجني لأنه كان شقيق (روبرت) و قد شعر بالشهامة |