Yani üretimi, işlenmesi ve Amerika boyunca evlere ve iş yerlerine temini esnasında, boru ve kaynak gibi ekipmanlardan sızıyor. | TED | لذلك، بينما يتم إنتاجه ومعالجته وترحيله للمنازل والمصانع عبر أمريكا، يتسرب من الآبار والأنابيب والمعدّات الأخرى. |
Karaciğeri proteinleri sentezleyemiyor o yüzden sıvısı damarlara sızıyor. | Open Subtitles | ان كبده لا يشكل البروتينات لذا فأن السائل يتسرب من اوعيته الدموية |
Memelerimden kan sızıyor Tanrı aşkına ya! | Open Subtitles | لدي نزيف دم يتسرب من حلماتي من أجل الرب |
Bu zeminden metan gazının sızdığını gösterir. | Open Subtitles | مما يعني بأن غاز الميثان يتسرب من التربة |
Kapısının altından kan sızdığını gören sütçü polise haber vermiş. | Open Subtitles | رجل توصيل الحليب إستدعى الشرطة بعد رؤية الدمّ يتسرب من تحت الباب. |
Motordan dışarı bir şey sızıyor. | Open Subtitles | ثمة شئ يتسرب من الماكينة |
Arabandan ne sızıyor? | Open Subtitles | مالذي يتسرب من سيارتك ؟ |
Kötülük, günlerdir duvarlardan sızıyor. | Open Subtitles | الشر يتسرب من الجدران لأيام |
Klaslık her kapı aralığından dışarı sızıyor. | Open Subtitles | الرقاء فقط يتسرب من كل ردهة |