Seni takip etmiyorum. Sadece alışveriş yapıyorum. Burası özgür bir ülke. | Open Subtitles | أنا لا ألحق بك، أنا مجرّد شخص يتسوّق إنها بلاد حرّه |
- Benim yerime alışveriş yapacak bir adam için neler verirdim biliyor musunuz? | Open Subtitles | .. أتعرفين ما الذي قد أفعله .. حتى يكون لديّ رجل يتسوّق لأجلي |
Abisinin büyük ziyareti için alışveriş yapmaya gitti. | Open Subtitles | إنّه يتسوّق بالخارج من أجل زيارة أخيه الكبرى |
Herkes alışveriş yaparken bir şeyler atıştırır. | Open Subtitles | كلّ شخص يتناول طعام خفيف عندما يتسوّق. |
Herkes alışveriş yaparken bir şeyler atıştırır. | Open Subtitles | كلّ شخص يتناول طعام خفيف عندما يتسوّق. |
Şerefsiz şu anda alışveriş yapıyor. | Open Subtitles | ذلك الأحمق في الخارج يتسوّق الآن. |
- O hiç alışveriş yapmadı. - Ne? | Open Subtitles | ـ انه لا يتسوّق ابداً ـ ماذا؟ |
Buradan kim alışveriş yapar be? | Open Subtitles | من الذي يتسوّق هنا؟ |
Hayır, alışveriş için markete gitti. | Open Subtitles | إنّه بالخارج، يتسوّق للبقالة. |
- alışveriş. | Open Subtitles | , يتسوّق |
alışveriş! | Open Subtitles | يتسوّق ؟ |
alışveriş mi? | Open Subtitles | -إنه يتسوّق |