"يتشاجر مع" - Traduction Arabe en Turc

• ile kavga
• kavga etti
• kavga ediyordu
• kavga ettiğini
• kavga eder

Hatta Adam, komşunun temizlikçisi ile kavga etti.
و أنتهى الأمر بآدام يتشاجر مع منظفة جيراننا.

Oğullarından birisi, bir kız kardeşi ile kavga ediyor.
وأحد أبنائها يتشاجر مع إحدى بناتها.

Neden zencilerle kavga etti?
لماذا يتشاجر مع الزنوج؟

Onunla arka tarafta karşılaştım ama bir hatunla kavga ediyordu.
قابلتُه في الخلف، وكان يتشاجر مع فتاة.

Tamam, Marshall bir adamla mı kavga ediyordu?
حسناً, (مارشال) كان يتشاجر مع بعض الرجال؟

Arthur'la Tara'nın kavga ettiğini gördüm ve o günden beri saçma sapan rüyalar görüyorum.
رأيت آرثر يتشاجر مع تارا وبعدها صرت أحلم أحلام سخيفة

Gene karısıyla kavga ettiğini mi? Pekâlâ, sana ne sebep gösterdi?
هل كان يتشاجر مع زوجته ثانيةً؟

Bu yüzden annemle hep kavga eder.
ولهذا كان دائماً يتشاجر مع امنا

Yukarı Darby'de Sal Rubenstone diye biri ile kavga etmiş.
هو كان يتشاجر مع رجل يدعى "سال روبنستون" في منزل في صعيد داربي.

Bolen'lerin oğlunun Julie ile kavga ettiğini gördüğünü.
أنكِ رأيتِ ذلك الفتى (بولين (وهو يتشاجر مع (جولي

Amca, Batosh Raj ile kavga ediyor.
" عمي " باتوش " يتشاجر مع " راج

Ve neden Wyatt ile kavga ediyordu?
ولما كان يتشاجر مع وايت؟

Chris biriyle kavga etti.
وكان (كريس) يتشاجر مع رجل آخر.

Başlıkları şimdiden görebiliyorum, sendika başkanı Jim Martin öldürüldüğü gece bir muhabir ile kavga etti.
أستطيع أن أتخيل عناوين الصحف الآن، "جيم مارتن) المرشح لرئاسة الإتحاد)... يتشاجر مع مراسلة صحفية فى ليلة مقتلها"!

Tarık Şerif adında biriyle kavga ettiğini söyledi.
-قال بأنّ رجلاً يدعى (طارق شريف) كان يتشاجر مع (برافا )

Dave, aracıyla olan bir kazadan sonra herkesle kavga eder ama ayrıca iyi bir adamdır, fazlasıyla vefalıdır.
دايف) يتشاجر مع الجميع) بعد حطام في السباق و لكنه شخص محترم خلاف ذلك وفي للغاية