Kendinizi bir fare olarak ya da bunun içerisinde uçarak kamerasından bakıyormuş gibi Hayal edebilirsiniz. | TED | إن في وسع الواحد منكم اتن يتصور نفسه فأرة و أنه مسافر فيها ينظر إلى كاميرتها. |
Bu, iki yıl önce mağlubiyeti Hayal bile edemeyen aynı Altıncı Ordu'ydu. | Open Subtitles | هذا هو نفس الجيش السادس ...الـذى كـان مـنـذ عـامـيـن لا يتصور الهزيمه... |
Başı büyük beladaydı, tahmin edebileceğimizden de büyük. | Open Subtitles | كانت في مأزق شديد، أسوأ مما قد يتصور أي أحد |
Ama bizim kimlik yalan oldu ve şimdi ryan yeni elemamının tahmin etmediği gibi birisi olduğunu biliyor. | Open Subtitles | والآن رايان يعلم ان مجنده الجديد ليس كما يتصور منه أن يكون عظيم |
Oğlumun bu kadar güçlü bir Hayal gücü olacağı, kimin aklına gelirdi? | Open Subtitles | من كان يتصور ان ابني يمتلك كل هذا الخيال الواسع؟ |
Doğru eğitimle beyin tasarlar, vücut uygular. | Open Subtitles | يمكن للعقل أن يتصور ، الجسم يستطيع أن يحقق |
Hayatı boyunca, Charlotte Martin gibi biriyle olmayı Hayal etmişti. | Open Subtitles | جميع حياتها، شارلوت قد يتصور يفعل ذلك بالضبط مع شخص تماما مثل مارين. |
Ben barışçıl çalışmamızı ilk önerdiğimde kimse bunun gibi bir istila ile karşılaşacağımızı Hayal bile edemezdi. | Open Subtitles | عندما كنت أول من اقترح مبادرة السلام بلدي، لا أحد يتصور أننا سنواجه إن غزو مثل هذا. |
Hiçbiri yaptığımız şeyi yapmak için ne kadar büyük bir irade gerektiğini Hayal edemez. | Open Subtitles | و لا يتصور أحد كمية العزيمة التي يتطلبها هذا العمل |
Hiçbiri yaptığımız şeyi yapmak için ne kadar büyük bir irade gerektiğini Hayal edemez. | Open Subtitles | و لا يتصور أحد كمية العزيمة التي يتطلبها هذا العمل |
Benim yüzümü Hayal ediyor. Dart okunun kafatasımı deldiğini Hayal ediyor. | Open Subtitles | انه يتصور أن هذا وجهي انه يتصور وجهي و أنه يحطم جمجمتي |
Bana fahişe dedi. Beni Hayal etme hakkını kaybetti. | Open Subtitles | لقد دعاني بالعاهرة لقد فقد حقه في أن يتصور وجهي |
Eminim, çoğunuz ünlü bir kaykaycı olarak katlanması gereken o baskıyı tahmin edebilirsiniz. | Open Subtitles | أنا متأكد بأن معظكم يمكنه أن يتصور نوع الضغوط القويه التي اضطر أن يتحملها كشخص مشهور |
Havadan bakınca böyle bir yer çıkacağını tahmin edemiyorsun. | Open Subtitles | من الجو، لن يتصور أحد أن أياً من هذا موجود هنا |
Cehennemin gerçekten var olduğu ve New Jersey'de olduğunu kim tahmin edebilirdi ki? | Open Subtitles | من كان يتصور أن للجحيم وجود وأنه يقع في "نيو جيرسي"؟ |
Böyle olacağını hiç tahmin etmemiştim. | Open Subtitles | ، هذا ليس كيف يتصور ذلك. ماذا؟ |
Ama kimse Battle Creekli genç yeteneğin bu sene çekileceğini tahmin etmiyordu. | Open Subtitles | لا يمكن لأحد أن يتصور صبي (باتل كريك) نجا هذا العام |
Kim tahmin ederdi ki? | Open Subtitles | من كان يتصور هذا ؟ |
Kimin aklına gelirdi ki, bir insanın diğer insana para için böyle birşey yapabileceği? | Open Subtitles | من الذي يتصور بأن الناس قد تفعل كهذا ببعضها؟ حتى يحصلوا على هذا الشيء |
İlkel binalarımızda sizin gibi insanların doğacağı kimin aklına gelirdi ki? | Open Subtitles | من كان يتصور أي وقت مضى أن الناس مثلك أن يولدوا من منتقطتنا ؟ |
Doğru eğitimle beyin tasarlar, vücut uygular. | Open Subtitles | يمكن للعقل أن يتصور ، الجسم يستطيع أن يحقق |