"يتطلبه الأمر" - Traduction Arabe en Turc

• gerekiyorsa
• gerekirse
• Gereken
• yeter
• sürerse sürsün
• için her
• gerekeni
• mal olursa
• mal olduğunu
• için elimden
• mal olduğu
• mal olacağını

Çocuğum için bir hayat kurmak için ne gerekiyorsa onu yaparım.
أيّاً ما يتطلبه الأمر لتوفير حياة جيّدة لطفلي، هذا ما سأفعله.

Ne zaman iş ailesini korumaya gelse ne gerekirse yapardı.
لإنه عندما يتعلق الأمر بالتوفير لعائلته فسيفعل ما يتطلبه الأمر

Bunun ilişkileri için önem taşıdığına karar veriyorlar, ilişkilerine geri dönmenin yolunu bulmak için ne gerekirse yapıyorlar.
يقررون أنه مُهمٌ لعلاقتهم، كما يقومون بما يتطلبه الأمر من أجل إيجاد طريقةٍ لاستعادة التواصُل والحميمية.

Kaydolmak için Gereken tek şey, genetik uyum testi için yanak içinden örnek almaktır.
كل ما يتطلبه الأمر هو مسحة من خلايا الوجنة

Bazen ufak bir fark yaratmak için eline kalem almak yeter.
في بعص الأحيان كل ما يتطلبه الأمر هو أن تضع القلم على الورقة لكي تحدث فرقاً؟

Ne pahasına olursa olsun, ne kadar sürerse sürsün, yapacağım.
سأقوم بكل ما يتطلبه الأمر, بقدر ما يتطلبه من وقت.

Güneyli beyaz kaçıkların kökünü kurutmak için ne yapmak gerekiyorsa ben de savaşa onu yapmak için katıldım ve yaptım da.
أفعل كل ما يتطلبه الأمر لوضع رأس جنوبي أبيض متبجح تحت الأرض هذا ما أنضممت للحرب لفعله و هذا ما فعلته

Ne gerekiyorsa yapmaya hazır bir kampanya menajeri lazım sana.
انت بحاجة لمدير حملة يرغب بأن يقوم بما يتطلبه الأمر

Artık bu durumu değiştirmek için ne kadar gitmemiz gerekiyorsa gitmeliyiz.
حان الوقت أن نذهب أبعد مما يتطلبه الأمر لنغيير هذه الظروف معا.

Ama inan bana, bu doğaüstü saçmalıklardan bıktım ve bundan kurtulmak için ne yapmam gerekiyorsa yapacağım.
لكن ثِقي بهذا، لقد سمعت كل هذا الهراء عن القوى الخارقة، و سأفعل أياً كان ما يتطلبه الأمر للتخلص منه

Phoebe'ye evi yaşanamaz ve sıkışık kılmak için her ne gerekiyorsa.
كل ما يتطلبه الأمر لجعل لفيبي الصفحة الرئيسية تشعر ضيقة وغير صالح للعيش.

Buraya gelerek ve kendini ona ispatlamaya çalışarak büyük bir risk aldı, ve onu kurtarmak için her ne gerekirse yapacaktır.
لقد اتخذ مخاطرةً كبيرة بظهوره هنا، وإثبات نفسه لها وهو سيفعل ما يتطلبه الأمر لإنقاذ حياتها

Bana bak, hınzır velet seni, babana yardım etmek için ne gerekirse yapacaksın.
اسمعي يا مسببة المتاعب ستفعلين أي ما يتطلبه الأمر لمساعدة أبيكِ

Ve onları kurtarmak için ne gerekirse yapıyorum.
سأقوم بما يتطلبه الأمر لإنقاذهم وأعني مهما تطلب الأمر

Çantada keklik. Üç keskin nişancı ayarlarız, tüm Gereken bu.
بط جالس ، نضع ثلاثة قناصين و هذا كل ما يتطلبه الأمر

"Süper kahraman olmak için kötülükle savaşmayı seçmen yeter."
"كل ما يتطلبه الأمر لتكون بطلاً هو أن تختار محاربة الشر".

Planım ne kadar sürerse sürsün burada durmak her birinizle tek tek konuşmak ve aklınızdaki tüm sorulara cevap vermek.
لذا فأنا أعتزم البقاء هنا قدر ما يتطلبه الأمر أن أتحدث إلى كل فرد منكم على انفراد وأن أجيب على كل أسئلتكم إن كان هناك

...bu kişinin sonuç alabilmek için her şeyi yapabileceğini söylemez.
سوف تفعل وتقول كل ما يتطلبه الأمر للحصول على نتائج

Durumu kontrol altına almak için adamlarımız gerekeni yaparlar.
سيقوم رجالنا بما يتطلبه الأمر لإحكام السيطرة على هذا

Neye mal olursa olsun kullanmalıyım. O seruma ihtiyacım var.
يجب على القيام بما يتطلبه الأمر أحتاج إلى ذلك المخدر

Artık bir çocuğu okuldan uzaklaştırmanın neye mal olduğunu biliyorsun.
الآن أنت تعرف ما يتطلبه الأمر لطرد فتى من المدرسة

Bir iş bulurum ve buradan kurtulmak için elimden geleni yaparım.
سأجد عمل وسأفعل كل ما يتطلبه الأمر لأبتعد من هنا

Gerçek bir gazeteci olmanın nelere mal olduğu hakkında bir fikrin olsaydı, ...bu şirketin tamamını nasıl tehlikeye atmış olabileceğini anlamış olurdun.
إذا كان لديك أدنى فكرة عما يتطلبه الأمر لتصبح صحفياً حقيقياً لكنت فهمت كيف عرّضت المنظمة بالكامل للخطر

- Ama çeneni kapalı tutmanın neye mal olacağını bildiğini sanmıyorum.
-ولكن لا أظن أن لديك ما يتطلبه الأمر لتبق فمك مغلقاً