"يتغير شيء" - Traduction Arabe en Turc

• şey değişmedi
• şey değişmemiş
• şey değişmeyecek
• şey değişmiyor
• değişen bir şey
• hiçbir şey
• şey değişmezse
• şeyler değişmez
• bir şey değişmez
• birşey değişmedi
• şey değişmemiştir

O kadar çabanın sonunda öğrendiler ama hiçbir şey değişmedi.
نعم، تعلموا أنه حتى ولو عملوا بجد، فلن يتغير شيء.

Düdük çalıyorlar, davullara vuruyorlar ama henüz bir şey değişmedi.
أقرعُ الطناجِر و أنفخُ الأبواق و لكن لَم يتغير شيء

Hiçbir şey değişmedi, sen değişmezsen eğer. - Kiera! - Alec!
لم يتغير شيء ما لم تفعل أنت كييرا أليك ، تماسك

Bakalım: hükümet, para, savaş. Öyleyse hiç bir şey değişmemiş.
فالحكومة والمال والحرب، لم يتغير شيء للآن.

Şimdi, biz bu şekilde düşünmeye başlamalıyız yoksa hiçbir şey değişmeyecek.
علينا البدء بالتفكير بهذه الطريقة و إلا لن يتغير شيء

Bizim için bir şey değişmiyor çünkü burada suçlanan bizler değiliz.
نحن يهود وسنبقى يهود لن يتغير شيء لاننا لسنا المتهمين هنا

Çünkü Prag'da çok mutsuzdun ama değişen bir şey yok.
لانكِ كنتِ بائسة جدا في براغ ولكن لم يتغير شيء

Ama zaten bu konuları konuşmuştuk ve hiçbir şey değişmedi.
ولكنك سبق وكنتِ بالفعل هنا ولم يتغير شيء مما حدث

Ama acil bir durumda yine burada ameliyat ederlerdi, bir şey değişmedi.
لكن كانوا سيجرون عملية هنا في حالات الطوارئ لذا لم يتغير شيء

ilginç bir şey oldu. Hiçbir şey değişmedi.
وعندها حدثت أشياء فعلًا مثيرة. لم يتغير شيء.

ve her şey aynı gözüküyor, yani hiç bir şey değişmedi, değil mi?
وكل شيء على حاله, لذا لم يتغير شيء, صحيح؟

Birim şefime durumu anlattım ama bir şey değişmedi.
اشتكيتُ إلى مُدير وحدَتي، و لم يتغير شيء

Ama hiçbir şey değişmedi. Aynı topluluk tarafından idare ediliyor.
لكن لم يتغير شيء ، ما زالت الأكثرية هي من تُدير البلاد

Yani, doğru mu? Hiçbir şey değişmedi. Mike'ın okuluna on yıl boyunca gidip geldim.
اقصد هل انا محقة؟ لم يتغير شيء في مدرسة مايكي منذ 10 سنوات

özel araçları saymıyorum bile, kamyoncular tabi... dün de burdaydım ve hiçbir şey değişmemiş.
ناهيك عن ذكر كل المركبات الخاصة و سائقي الشاحنات,لم يتغير شيء منذ وجودي هنا منذ البارحة

Hiç bir şey değişmemiş, Dev. Sen hala eskisi gibi sinirlisin.
لم يتغير شيء يا ديف مازلت تغضب من أقل شيء

Ama güven bana intihar etmeyecek ve o değişine kadar hiçbir şey değişmeyecek.
لكن ثقي بي، لن تنتحر، و لن يتغير شيء حتى تتغير

Ona yardım edip duruyorum. Hiçbir şey değişmiyor.
ظللت أساعدها, لكن لم يتغير شيء

3 hafta önce nasılsak şimdi de öyle, değişen bir şey yok.
الامر يسير مما هو حتى ثلاثة اسابيع مضت لم يتغير شيء

Bu kasabada hiç mi bir şey değişmez!
هل من الممكن ان لا شيء يتغير شيء في هذه البلدة؟

- Hiç birşey değişmedi! - Amcam nerede?
لم يتغير شيء أين هو عمي ؟

Umarım kolejden bu yana bir şey değişmemiştir.
أَحْسبُ لم يتغير شيء من بعد الكليَّةِ.