"يتمشى" - Traduction Arabe en Turc

    • yürüyüşe
        
    • yürüyor
        
    • yürüyüş
        
    • yürüyen
        
    • yürüyordu
        
    • dolaşıyor
        
    Vic'i arıyorsanız, Bayan Nordley ile yürüyüşe çıktı. Open Subtitles اذا كنت تبحث عن فيك فهو يتمشى مع السيدة نوردلى
    Paskalya günü yağmurda uzun bir yürüyüşe çıktı. Open Subtitles في عيد الفصح أراد أن يتمشى .لمدةطويلةتحت المطر.
    - Heinrich! - Evet. Bir çocuğa yaklaştı, caddede küçük kızla birlikte yürüyor. Open Subtitles أجل ، إنه يتكلم مع بنت صغيرة و يتمشى معها بالشارع
    Neden yürüyor bu ? Open Subtitles لماذا هو يتمشى ؟
    O arada erkekler yürüyüş yapar, tütün içerler... bir yandan daha önemli konularda tartışırlardı. Open Subtitles بينما يتمشى الرجال ويدخنون وهم يتجادلون في مسائل أكثر أهمية
    Sürekli yürüyen ya da arabayla geçen biri olabilir. Open Subtitles ربما شخص يتمشى او يقود قرب المنزل بشكل متكرر؟
    Buranın 1 mil doğusunda, ormanda yürüyordu. Open Subtitles تقريبا على بعد ميل باتجاه الشرق كان يتمشى في الغابة
    Bir yerde sıcak bir kahve içeceğine bu soğukta dışarıda dolaşıyor. Open Subtitles يتمشى في البرد بينما بوسعه الاحتماء في الداخل مع كوب مع القهوة
    yürüyüşe çıkmış bir çiftlik çocuğu falan gibi davran. Bir şey anlamazlar. Open Subtitles فقط تصرف ك ولد مزرعة يتمشى, لن يعرفوا ابدا
    Evet, ben... 23.15 ile 23.30 arasında köpeğini yürüyüşe çıkaran bir adamla konuştum. Open Subtitles نعم تحدثت مع شخص كان يتمشى مع كلبه من الساعة 11: 15
    Kahvaltıdan önce köpeği yürüyüşe çıkartmak mı? Open Subtitles هل هو يريد ان يتمشى بعد الافطار عادة ؟
    Sabah yoga yapar, akşamda yürüyüşe çıkar. Open Subtitles في الصباح يمارس اليوجا وفي المساء يتمشى
    yürüyüşe çıkan demek istedim. Open Subtitles أقصد أنت الذي كان يتمشى
    Saatlerce öylesine yürüyor. Open Subtitles لساعات، يتمشى فحسب
    "Öylesine yürüyor, çok tuhaf." diyor. Open Subtitles انه تقول "انه يتمشى فحسب ، هذا غريب
    Bir Rockette ile birlikte mahallenin etrafında yürüyor. Open Subtitles يتمشى في الجوار مع راقصة
    Her gün, bahçesinin köşesinde yetiştirdiği bu küçük koruluğa yürüyüş yapıyordu. Open Subtitles كان يتمشى كل يوم في هذه الأيكة الصغيرة التي كان قد زرعها في مؤخر حديقته. ‏‏‏
    - Havuzda değildi. yürüyüş yapıyordu. Open Subtitles لم يكن عند المسبح لقد كان يتمشى بالخارج
    Kayalıklarda yürüyüş yapıyor. Open Subtitles إنه يتمشى بقرب المنحدرات
    Altı yıI önce sokakta yürüyen genç bir adam gördüm. Open Subtitles 6 منذو الشارع في يتمشى الشاب هذا شاهدت اعوام
    Burada gördüğünüz şey yukarıya doğru yürüyen bir hayvanın ayak izleridir. Open Subtitles و ما ماهيتها ، خطوات ، مسار لحيوان ، حيث كان يتمشى هنا
    Baban tipide gölün üstünde yürüyordu. Hadi, hadi! Open Subtitles كان والدك يتمشى في عاصفة ثلجية على البحيرة, هيّا, هيّا.
    Plajda dolaşıyor. Bir şey yaşadık da. Open Subtitles إنه يتمشى على الشاطئ، بيننا خلاف.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus