"يثق به" - Traduction Arabe en Turc

    • güvendiği
        
    • güvenebileceği
        
    • ona güveniyor
        
    • ona güvenmiyor
        
    • Güvenecek
        
    • güvenilir
        
    • ona güvendiğini
        
    • güvenmezdi
        
    Ben basitçe diyorum ki, eğer Valera gibi güvendiği biri, Open Subtitles انا ببساطة اقول اذا كان هناك شخص يثق به كفاليرا
    Annesini bulursan onu da bulursun. güvendiği tek kişi o. Open Subtitles جد أمه، وحينها ستجده، إنها الشخص الوحيد الذي يثق به
    Elinde bazı gizli bilgiler var ve, her iyi ajan gibi, sadece güvendiği birine teslim edebilir, bu durumda bana. Open Subtitles لديه بعض المعلومات السرية. ومثل أي وكيل جيد ، انه سوف اليد فقط أكثر من / / لشخص يثق به.
    güvenebileceği bir adam bulana dek malı birbuçuk yıl elinde tutar. Open Subtitles احتفظ بالكمية لمدة سنة و نصف حتى يجد من يثق به
    Bir kuzen, bir kız arkadaş, bir büyük anne, güvenebileceği bir teğmen birinin adı mutlaka bir yerdedir. Open Subtitles قد يكون قريباً أو قد تكون صديقة أو جدة قد يكون شخصاً يثق به لا بد من وجود اسم شخص ما على إحدى الأوراق وإليك الأمر الأهم
    Ama Kaali turnuvada oynadı ve kaptan hala ona güveniyor. Open Subtitles لكن لأداؤه في البطولة.. مازال الكابتن يثق به
    Buraya geldiği andan beri kimse ona güvenmiyor. Open Subtitles لا أحد يثق به منذ اللحظة التي جاء فيها إلى هنا
    Onun güvendiği birinden alması daha kötü. Open Subtitles سيكون الأثر أكبر إذا تلقى الخبر من رجل يثق به. من هنا
    Damien yolda ve güvendiği tek kişi sensin. Bu dava onun ifadesine bağIı. Open Subtitles و انت الوحيد الذي يثق به هذه القضيه تعتمد علي شهادته
    O babamın güvendiği bir adamdı ve babam ne kadar az kişiye güvenir biliyosun. Open Subtitles إنه يثق به, وابي لم يثق بأحد أنت تعلم أن هذا خطير
    Gerçekten güvendiği biriyle asla ilişki yaşamamış birine hayatı boyunca yalnız olan birine. Open Subtitles شخص لم يقم علاقة حقيقية قط مع أحد يثق به حقاً شخص دائماً ما بقي وحيداً
    "Kestane"nin güvendiği tek Grand Tetons* benimkiler. Open Subtitles الملجأ الوحيد الذي يثق به كستناء هو ملجأي
    FBI'ın şifreleme sisteminin çözüm kodlarını bul böylece güvendiği adamla görüşebilir. Open Subtitles يجب أن نجد طريقة للوصول إلى أكواد تشفير مكتب التحقيقات حتى يستطيع مقابلة الرجل الوحيد الذي يثق به
    güvenebileceği bir polise ihtiyacı olduğunu söyledi. Ama nedenini söylemedi. Open Subtitles قال أنه بحاجة لشرطي يثق به ولم يذكر السبب
    Aynı zamanda genç birisinin hemen güvenebileceği kadar karizmatik biri. Open Subtitles الان,انه ساحر أيضا أحد انواع الرجال الذي قد يثق به المراهقين
    Ve Justin'in turnemizi yaratıcılık açısından güvenebileceği birinin yönetmesi gerekiyordu. Open Subtitles وكنّا بحاجة إلى شخص يثق به جاستن حقاً. ليقوم بإخراج هذا العمل.
    Yalnızca ona güveniyor. Open Subtitles إنه الشخص الوحيد الذي يثق به
    Marcel ona güveniyor. Sahip çıkıyor. İhanet edebileceğini hesaplayamayacak. Open Subtitles (مارسِل) يثق به ويتطلّع إليه، ولن يتوقّع الخيانة منه.
    Superman ona güveniyor. Benim için yeterli. Open Subtitles سوبر مان" يثق به" هذا جيد بما يكفي لي
    Çok fazla hata çok fazla başarısızlık artık kimse ona güvenmiyor. Open Subtitles الكثير من الأخطاء الكثير من الفشل لا أحد يثق به بعد الآن
    Lachlan 'ın Başka Güvenecek Kimsesi Olmadığından Beri. Open Subtitles منذ اصبح لانكلان لا يجد من يثق به
    güvenilir biri, bu mesleki hayatta basiretsiz kararlar almasına neden olabilecek olsa da sağlam karakter sağlar. Open Subtitles يثق به , و هذا ما أدى إالى الى القرارات التجارية الخاطئة
    Ki Jaho'nun ona güvendiğini söylemiştin değil mi? Open Subtitles آآ قلت بأن كي جاهو يثق به ؟
    Baban onlara güvenmezdi, dolayısıyla çalışmamızı gizli tuttu. Open Subtitles والدك لم يثق به لذا أبقى عملنا سرًا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus