Ivan, seninle konuşmam gerek, çok acil! | Open Subtitles | إيفان .. يجب أن أتكلم معك إنها مسألة حياة أو موت |
Ama konuşmam gerek 90 dakika falan | Open Subtitles | القليل، ولكن يجب أن أتكلم لما يقارب ال90 دقيقة |
Birkaç kez telefon açıp, "Hey, dostum gelip, seninle konuşmam lazım. | Open Subtitles | كان أكثر من مرة يتصل بي ويقول يا رجل يجب أن أتكلم معك ويجب ان نلتقي |
Çok önemli. Onunla konuşmam lazım. | Open Subtitles | الأمر عاجل جداً، يجب أن أتكلم معه الآن |
Yuri Andreyeviç'le özel konuşmalıyım. | Open Subtitles | اذاً .. يجب أن أتكلم إلى يوري اندريفيتش على انفراد |
Gitmeden önce biriyle konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | روكسين أبي يجب أن تتوقف في مكان ما يجب أن أتكلم مع شخص ما |
Gidip benim kaçak kurutemizlemeci Leo ile görüşsem iyi olacak. Haklısın. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن أتكلم مع صديقي الهارب ،صاحب غسيل الملابس. |
Seninle MM hakkında konuşmam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أتكلم معك بشأن دورة الوفيات و المرضى |
Lex, benim. Clark. Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | ليكس هذا أنا كلارك يجب أن أتكلم معك |
Birileriyle konuşmam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أتكلم مع شخص ما |
Maria, seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | ماريا، يجب أن أتكلم معكِ |
Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أتكلم معكِ. |
Zaten bu kadar yeter. Debra ile konuşmam lazım. | Open Subtitles | هذا يكفي يجب أن أتكلم مع ديبرا |
Teşekkür ederim. Şu postacıyla konuşmam lazım. | Open Subtitles | شكراً لك، يجب أن أتكلم مع ساعي البريد |
Onlarla konuşmam lazım. Bunu düzeltebilirim. | Open Subtitles | يجب أن أتكلم معهم بامكاني اصلاح هذا |
Ya da belki siz de uygun görürseniz polisle konuşmalıyım diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أو ربما يجب أن أتكلم مع الشرطة إذا ظننت أني يجب أن أفعل |
Götüremem. Öğretmenle Jude'un sömestrı hakkında konuşmalıyım. | Open Subtitles | كلا، لا أستطيع يجب أن أتكلم مع مدرس جود عن إمتحانه النصف نهائي |
Tarzan, önce onlarla konuşmalıyım. | Open Subtitles | ترازان، أنا يجب أن أتكلم معهم أولا. |
Yardım edebileceğimi anlayabilmeniz için acaba kiminle konuşmam gerekiyor? | Open Subtitles | لمن يجب أن أتكلم لأجعلكم تفهمون أن بوسعي المساعده |
Bak, seninle o fotoğraf hakkında konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | أنظري، يجب أن أتكلم معكِ بشأن تلك الصورة |
Gidip benim kaçak kurutemizlemeci Leo ile görüşsem iyi olacak. Haklısın. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن أتكلم مع صديقي الهارب ،صاحب غسيل الملابس. |
Çünkü bunu yapmadan önce seninle konuşmam gerekirdi. | Open Subtitles | لأنه يجب أن أتكلم إليكِ قبل أن أفعل هذا |