Yakın zamandaki konuşmalarımıza dayanarak basına konuşmadan önce duyman gereken bir şey var. | Open Subtitles | نظراً لبعض المناقشات التي خضناها أنا وأنت في الفترة الأخيرة، فإن هناك شيئاً يجب أن تسمعيه قبل أن أوجّه خطاباً للإعلام. |
Ayrıca benden duyman gereken başka bir şey de var. | Open Subtitles | هناك شئ أخر يجب أن تسمعيه منى |
duyman gereken bir şey var. | Open Subtitles | ثمّة شيء يجب أن تسمعيه. |
Onu çalarken dinlemelisin. | Open Subtitles | يجب أن تسمعيه وهو يعزف |
Onu tekrar dinlemelisin, Anne. | Open Subtitles | يجب أن تسمعيه ثانيةً (آن) |
Onu duymalıydınız. - Ne oldu? | Open Subtitles | أسكته، كان يجب أن تسمعيه |
Onu duymalıydınız. - Ne oldu? | Open Subtitles | أسكته، كان يجب أن تسمعيه |
duyman gereken bir şey var. | Open Subtitles | ثمّة شيء يجب أن تسمعيه. |
Onu tekrar dinlemelisin, Anne. | Open Subtitles | يجب أن تسمعيه ثانيةً (آن) |
"Onu tekrar dinlemelisin, Anne." | Open Subtitles | "يجب أن تسمعيه ثانيةً (آن)" |
Onu tekrar dinlemelisin, Anne. | Open Subtitles | يجب أن تسمعيه ثانيةً (آن) |