"يجب أن نسرع" - Traduction Arabe en Turc

    • Acele etmeliyiz
        
    • Çabuk olmalıyız
        
    • Acele etsek iyi olur
        
    • Acele edelim
        
    • Acele etmemiz gerek
        
    • Acele etmek zorundayız
        
    • Elimizi çabuk tutmalıyız
        
    • Hızlı
        
    • acelemiz
        
    Ama Acele etmeliyiz, çünkü mucizeler bile biraz zaman alır. Open Subtitles ولكن يجب أن نسرع - لأن حتى المعجزات تطلب وقت
    Acele etmeliyiz. Daha fazla adam geliyor olabilir. Open Subtitles يجب أن نسرع هناك الكثير من الرجال قادمون
    Topçular gelmeden önce Acele etmeliyiz. Open Subtitles يجب أن نسرع قبل أن تتساقط قذائف المدفعية فوقنا
    Çabuk olmalıyız, Doktor Perry, durumu gittikçe kötüleşiyor. Open Subtitles يجب أن نسرع, دكتور بيري حالتها تنقلب للأسوأ
    Bir oyalama organize ettik. Ama Acele etmeliyiz. Fazla geç kalmazlar. Open Subtitles لقد قمنا بالتشويش، لكن يجب أن نسرع لن يطول الأمر
    Onlar için hazır olmak istiyorsak, asker ve silah bulmak için Acele etmeliyiz. Open Subtitles سنتحضر لهم يجب أن نسرع فى إيجاد الجنود و الأسلحة
    Acele etmeliyiz. Bu formlarını uzun süre koruyamazlar. Open Subtitles يجب أن نسرع , لا يمكنهم البقاء .. بهذه الهيئات لفترة طويلة
    Acele etmeliyiz. Eminim o şeyler peşimizden geliyorlar. Open Subtitles يجب أن نسرع هذه الأشياء ستستمر في ملاحقتنا
    Acele etmeliyiz. Bu ülke geceleri güvenli değil. Open Subtitles يجب أن نسرع هذه البلدة غير آمنة، في الليل.
    Son otobüse yetişmek istiyorsanız şehre gidiş için Acele etmeliyiz. Open Subtitles يجب أن نسرع بالذهاب إلى أردتم اللحاق بالحافلة
    Acele etmeliyiz. Kapıyı görüyor musun? Open Subtitles .يجب أن نسرع أيمكنك أن تري البوابة؟
    Acele etmeliyiz Sharon. Open Subtitles يجب أن نسرع شارون لا نستطيع التأخر
    Acele etmeliyiz. Open Subtitles يجب أن نسرع شارون حسناً البس هذه
    — Çocuklar, Acele etmeliyiz! Open Subtitles ــ أيّها الشبان، يجب أن نسرع ــ لماذا؟
    Acele etmeliyiz. Çok fazla zamanımız yok. Open Subtitles يجب أن نسرع ليس لدينا وقت طويل
    Acele etmeliyiz. Kaybedecek zaman yok. Open Subtitles يجب أن نسرع لا يوجد وقت لنضيعه
    Bunun kan dökülmeden olacağına anlaşmıştık. Çabuk olmalıyız. Open Subtitles لقد اتفقنا ألا يكون الأمر دمويًا، يجب أن نسرع
    Nükleer bir serbest düşüş alanının tam ortasındayız, Acele etsek iyi olur. Open Subtitles نحن في منتصف انفجار نووي يجب أن نسرع
    Acele edelim. Open Subtitles يجب أن نسرع الآن
    Her şey yoluna girecek. Acele etmemiz gerek sadece, tamam mı? Open Subtitles اصغي، سنكون بخير، ولكن يجب أن نسرع حسنًا؟
    - Acele etmek zorundayız. Open Subtitles أليس كذلك؟ يجب أن نسرع
    Ambara dönmek istiyorsak, Elimizi çabuk tutmalıyız. Open Subtitles يجب أن نسرع إن أردنا العودة للباب الأرضي. حسناً.
    Eğer karanlık çökmeden gölde olmak istiyorsak, biraz daha Hızlı gitmeliyiz. Open Subtitles يجب أن نسرع كثيراً، إذا أردنا الوصول إلى البحيرة عند حلول الظلام
    Aslında, acelemiz var. Gündüz vardiyasında çalışıyoruz. Open Subtitles في الحقيقة، يجب أن نسرع لدينا عمل عاجل بالصباح

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus