Ama çok yorgun düşmeden bunu yapmamız gerek. | Open Subtitles | ولكن يجب أن نفعلها قبل أن يتمكن الضعف منا |
Bunu yapmamız gerek, ki doğru olan da bu. | Open Subtitles | يجب أن نفعلها و هذا هو الشيء الصحيح لنفعله , و لا شيء سيء سيحصل عندما تقوم بالأمور الصحيحة |
Bunu yapmalıyız. Karşıya geçmek zorundayız. | Open Subtitles | يجب أن نفعلها يجب أن نعبر النهر |
Bunu yapmalıyız biliyorsun. | Open Subtitles | يجب أن نفعلها تعلم - نفعل ماذا؟ |
Bu işe yaramadı. Tekrar yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لن تفيدنا هذه، يجب أن نفعلها مرة أخري |
Her gece yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نفعلها كل ليلة |
Ameliyatı şehir dışında yapmak zorundayız. Başlamak için 100.000 Dolar gerekli. | Open Subtitles | يجب أن نفعلها خارج البلدة سأحتاج 100.000دولار للبدء بالعملية |
Pekala o zaman bunu düzgün bir şekilde yapmamız gerek. | Open Subtitles | إذا كنّا سنفعلها، يجب أن نفعلها على أكمل وجه. |
Ateşten yanıyor. Şimdi yapmamız gerek. | Open Subtitles | حرارتها مرتفعة جدًّا يجب أن نفعلها الآن |
Zamanlamayı doğru yapmamız gerek. | Open Subtitles | يجب أن نفعلها بشكل جيد |
Şimdi yapmamız gerek. | Open Subtitles | يجب أن نفعلها الان |
Tekne hazır. Bunu yapmalıyız. | Open Subtitles | القارب جاهز يجب أن نفعلها |
İşin özeti Bunu yapmalıyız. | Open Subtitles | خلاصة الموضوع. يجب أن نفعلها. |
Bunu yapmalıyız, Alicia. | Open Subtitles | يجب أن نفعلها يا أليشا |
- Bizim, onun için yapmamız gerekiyor. - Neyi? | Open Subtitles | يجب أن نفعلها من أجلها - ماذا نفعل ؟ |
Enfeksiyon kapma riski de giderek artıyor. yapmak zorundayız. Gördün mü? | Open Subtitles | مخه ينفرم، و متعرض لعدوى أكثر يجب أن نفعلها |
Ne demek istediğini biliyorum, ama bunu yapmak zorundayız. | Open Subtitles | أعلم ما تقصد لكن يجب أن نفعلها |