"يجب أن نقوم" - Traduction Arabe en Turc

    • yapmalıyız
        
    • yapmamız lazım
        
    • yapmak zorundayız
        
    • yapmamız gerekiyor
        
    • yapmamız gerek
        
    • yapmak zorunda
        
    • etmeliyiz
        
    • yapmamız gereken
        
    • etmemiz gerekiyor
        
    Bağlayıcıyı bir levyeyle ayırmalıyız. Bunu hemen ve hızlıca yapmalıyız. Open Subtitles نفصل الوصلة باستخدام عتلة، يجب أن نقوم بذلك الآن، وبسرعة
    ama biz bunu geleceğin yiyecek güvenliği ihtiyaçları ve geleceğin çevresel güvenlik ihtiyaçlarını birleştireceğimiz hassas bir yolla yapmalıyız. TED ولكن يجب أن نقوم بذلك بشكل عقلاني لتلبية حاجيات الأمن الغذائي والأمن البيئي في المستقبل.
    -Bundan kurtulmak için bir şeyler yapmamız lazım. -Sanırım ameliyat olmak zorundasın. Open Subtitles ـ يجب أن نفعل شيئاً لتجنب حدوث هذا ـ وأفترض أننا يجب أن نقوم به جميعاً
    Bunu kendi başımıza yapmak zorundayız. Hiç kimse o trende ne olduğunu bilmemeli. Open Subtitles يجب أن نقوم بهذه بأنفسنا لا يجب أن يعرف أحد ماذا يوجد بالقطار.
    Bizim de bir sonraki hayatımızda affedilmek için hayır işleri yapmamız gerekiyor. Open Subtitles لذا يجب أن نقوم بالعديد من الحسنات لكي يُغفَر لنا في الآخرة.
    Tüm bilgisayarları kaybettik. Her şeyi elle yapmamız gerek. Open Subtitles ونفس الأمر مع حاسوباتنا يجب أن نقوم بكل الأعمال يدوياً
    Baba, bu konuşmayı yapmak zorunda değiliz. Çıkış yolu bulabiliriz. Open Subtitles أبي، لا يجب أن نقوم بهذا، يمكننا إيجاد طريق للخروج.
    Doğanın özelliklerini tekrar tasarlayabilirken onu nasıl tanımlarız ve bunu ne zaman yapmalıyız? TED كيف نعرّفها بينما نستطيع إعادة تصميم خصائصها، ومتى يجب أن نقوم بذلك؟
    Ama gitmemiz lazım, alış veriş yapmalıyız. Open Subtitles لكن يجب أن نذهب، يجب أن نقوم بالتسوق لقد نسيت ذلك
    Böylece akıl ve bedenimizi hallettik fakat insanlık için de bir şeyler yapmalıyız. Open Subtitles هذا يُطوّر من عقولنا وأجسامنا ولكن يجب أن نقوم بشيء مُفيد للبشريّة لمدّة ساعتين
    - Emin olmamız gerek. Bu şeyleri düzgünce yapmalıyız. Open Subtitles يجب أن نكون متأكدين يجب أن نقوم بهذه الأشياء بالطريقة الملائمة
    Vay amcanı aradın demek. Haftada bir yapmalıyız bunu. Open Subtitles إنّه الوقت الذي تتصل فيه بعمّك يجب أن نقوم بهذا مرّة واحدة في الأسبوع
    yapmalıyız bunu. Tek şansımız bu, Mathesar. Open Subtitles يجب أن نقوم بهذا انه أملنا الوحيد يا ماثيزار
    Hayır, hayır. Bunu yapmamız lazım. Open Subtitles كلا ، كلا يا رجل يجب أن نقوم بهذا ، حسناً ؟
    Bu arada unutturma ha, yarınki Bruins maçı için plan yapmamız lazım. Open Subtitles بالمناسبة لا تدعني أنسى أنا و أنت يجب أن نقوم بشيء في ليلة الغد
    Bugün bir iş yapmamız lazım, bu bizim tek şansımız. Open Subtitles يجب أن نقوم بسرقة الليلة إنها فرصتنا الوحيدة
    Bir şeyler yapmak zorundayız. Open Subtitles نحن يجب أن نقوم بشيء
    Bu işi yapmak zorundayız, evlat. Open Subtitles يجب أن نقوم بهذا يا فتى
    - Talimatlara göre 50 bin dolar ödeme yapmamız gerekiyor. Open Subtitles التعليمات تذكر أننا يجب أن نقوم بدفع 50 ألف دولار
    Biliyorum yaklaşıyoruz. Sadece ufak bir eleme yapmamız gerekiyor. Open Subtitles نحن فقط يجب أن نقوم بعملية التّمحيص والحذف
    Bizimde açlık hissetmemek için elimizden geleni yapmamız gerek. Open Subtitles يجب أن نقوم بما يمكننا لنساعد المتضورين جوعا
    Bu harika. Bunu yalnız yapmak zorunda kalacağımızı sandım... Bak! Open Subtitles هذا رائع، اعتقدتُ أنه يجب أن نقوم بهذا بمفردنا.
    Ona yardım etmeliyiz. Ona yardım etmeliyiz. Open Subtitles يجب أن نساعدها يجب أن نقوم بمساعدتها
    Pekala, bence yapmamız gereken... olasılıkları en aza indirgemek. Open Subtitles حسناً, أعتقد ما يجب أن نقوم به هو تقليل الإحتمالات
    Aküyü şarj etmemiz gerekiyor. Open Subtitles يجب أن نقوم بتوليد طاقة كافية لإدارة المحرك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus