Yaş veya kuru, bir adam meyvesini vermeden ölmeli. | Open Subtitles | أخضر أو جاف ، يجب أن يموت الرجل قبل أن تثمر ثماره |
Ve o sırlar da benimle birlikte ölmeli. Eğitimimiz bunu gerektiriyor. | Open Subtitles | وهذا السر يجب أن يموت معي هذا جزء من عقيدتنا |
ölmek zorunda olan eski sen yeniden doğan yeni sen için gerekliydi. | Open Subtitles | الشخص القديم يجب أن يموت . حتى يمكننا أن نُولد من جديد |
Bilirsin, elbette, birimizin ölmesi gerek. | Open Subtitles | أنت تعرف, بالطبع، واحد مننا يجب أن يموت. |
Yeni bir bebek olunca, diğer çocuklardan birinin ölmesi gerekiyor. | Open Subtitles | عند ولادة طفل جديد . واحد من الطفلين الآخرين يجب أن يموت |
Gücünü kontrol edebilirsen, daha fazla masum insanın ölmesine gerek kalmayacak. | Open Subtitles | , لو يمكنكِ التحكم بقدرتك لا يجب أن يموت بريئون آخرون |
Ölmesi gereken bir kişi daha var. | Open Subtitles | أنت مخطيء على الأقل شخص واحد يجب أن يموت |
Eğer çocuğun ölmesi gerekiyorsa, ölmeli. | Open Subtitles | , إذا كان يجب أن يموت الشاب لذا يجب أن يموت الشاب |
Bunu yapmak zorunda kalmam çok yazık ama İki Numara'lı savaşçı ölmeli. | Open Subtitles | أنها رحمة لأفعل هذا لكن الرقم إثنين يجب أن يموت |
Önce o ölmeli. | Open Subtitles | . وهو لديه أكبر شبكة للجواسيس . يجب أن يموت أولاً |
Çevreyi mahveden ve savaşları sürdüren insanlık ölmeli. | Open Subtitles | البشر، من يحطّم البيئة ويشنّ الحروب، يجب أن يموت. |
Savaştan veya zulümden kaçan hiçbir birey güvenlik için denizleri aşarken ölmek zorunda kalmamalı. | TED | لا شخص فارّ من الحرب أو مضطهد يجب أن يموت وهو يقوم بعبور البحر ليصل للأمان. |
ve amacımı gerçekleştirmek için, senin ölümünle birlikte Ajay da bugün ölmek zorunda olacak. | Open Subtitles | ولنيل هدفي, على طول موتك أجاى أيضا يجب أن يموت اليوم |
Benim varoşumda cinayet işleyen herkes başkalarına ibret olsun diye ölmek zorunda. | Open Subtitles | كل من يقتل في حيّي يجب أن يموت ليكون مثالاً لغيره |
Sözümü dinlemen için daha kaçının ölmesi gerek? | Open Subtitles | كم واحد يجب أن يموت قبل أن تبالى بكلمتى؟ |
Geri kalanların, hayatın değerini daha iyi anlayabilmeleri için birinin ölmesi gerekiyor. | Open Subtitles | شخص ما يجب أن يموت حتى نعطي قيمة أكبر لحياتنا |
Eğer mühür kırılmazsa kimsenin ölmesine gerek kalmaz. | Open Subtitles | لن يتم كسر القفل حينها و لا يجب أن يموت أحد |
İntikamımızı aldıktan sonra Ölmesi gereken benim. | Open Subtitles | إذا كان هناك من يجب أن يموت فهو أنا وليس أنتي |
Hiç kimse bir klinikten veya doktordan uzak yaşadığı için ölmemeli. | TED | لا يجب أن يموت أي أحد بسبب كونه بعيداً عن الطبيب أو المستشفى. |
Kimsenin vaktinden önce ölmesi gerekmiyor. | Open Subtitles | و لا يجب أن يموت أحداً قبل أن تحل ساعته |
Kitabında birinin ölmesi gerektiğini söylemişsin. | Open Subtitles | قلت أن هناك شخص ما يجب أن يموت في روايتك |
Siz bir şey yapana dek kaç kişi daha ölecek? | Open Subtitles | كم شخص يجب أن يموت قبل أن تحاولوا فرض الأمن؟ |
Başka biri yaşayabilsin diye, farklı bir yoldan ölmeliydi. | Open Subtitles | هو فقط كان يجب أن يموت بطريقة مختلفة حتي يعيش شخص آخر |
Bana güvenmen için benim oğlumun da mı ölmesi lazım? | Open Subtitles | هل يجب أن يموت ابني أيضاً لتثق بي؟ |
Aslında daha önce de ölebilirmiş. | Open Subtitles | كان يجب أن يموت منذ فترة طويلة |
Tek söyleyebileceğim bu adamın ölmesi gerektiği | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله هو أن ذلك الرجل يجب أن يموت |
Bir adamın, hipoteze bağlı olarak ölmesi gerektiğine inanmıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لا أعتقد أنّ الرجل يجب أن يموت إستناداً على فرضيّة. ألا تعتقد ذلك؟ |