Arabayı almak için babasını mı beklemek zorunda? | Open Subtitles | هل يجب أن ينتظر والده ليعود قبل أن يمكنه أخذ السيارة ؟ |
Hemen geliyorum. Pardon. Yemek beklemek zorunda kalacak. | Open Subtitles | يجب أن أكون هناك, اَسف الغداء يجب أن ينتظر |
Bankada kötü bir dönüş, kötülük kötü aldı şeyler düşünüyorum çünkü Eh, bu beklemek zorunda olacak. | Open Subtitles | حسناً ، هذا يجب أن ينتظر لأنني أعتقد أن الأشياء أصبحت أسوأ في المصرف . أسوأ من ناحية شريرة |
Vali ile işi olan, yarın sabahı beklemek zorunda. | Open Subtitles | أيّ شأن مع الحاكمِ يجب أن ينتظر حتى الصباح |
O zaman demiryolu ve geri kalan her şey ben bu kasabayı dize getirene kadar beklemek zorunda kalacak. | Open Subtitles | إذن سكة الحديد والبقية يجب أن ينتظر حتى أخضع هذه البلدة للنظام |
Şimdi ekip sadece balığın yumurta bakımını bırakıp yeniden yuva yapmasını beklemek zorunda. | Open Subtitles | يجب أن ينتظر الطاقم الآن انتهاء الذكر من الاعتناء ببيضه ويستأنف البناء |
Kutsal yolculuğun beklemek zorunda kalacak korkarım. | Open Subtitles | أخشى سفرك المقدس يجب أن ينتظر حقيبتي من فضلك |
Bugün, onu çok hareketli hissetsem de beklemek zorunda. | Open Subtitles | هذه الأيام أحس به يتحرك بكثرة ولكنه يجب أن ينتظر |
Onlar beklemek zorunda kalacak. Karnında çok kan var. | Open Subtitles | هذا يجب أن ينتظر يوجد الكثير من الدم هنا |
Sanırım bu beklemek zorunda. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا الأمر يجب أن ينتظر |
Oy kullanma meselesi biraz beklemek zorunda kalacak. | Open Subtitles | موضوع التصويت هذا يجب أن ينتظر. |
Vernon, Tanrı ona doğru ruhun yeniden hayata dönmek için hazır olduğunu söyleyene kadar beklemek zorunda. | Open Subtitles | (فيرنون) يجب أن ينتظر حتى يخبره الرب متى تكون الروح جاهزة للتكاثر. |
Evliliğin beklemek zorunda kalacak. | Open Subtitles | يجب أن ينتظر زواجك |
beklemek zorunda. | Open Subtitles | هو يجب أن ينتظر. |
Ne diyeceğim! O iş biraz beklemek zorunda. | Open Subtitles | أتعلم شئ,هذا يجب أن ينتظر |
Üzgünüm, öyleyse beklemek zorunda. | Open Subtitles | آسف سيدتي هذا يجب أن ينتظر |
Üzgünüm her neyse, beklemek zorunda. Hayır sen beklemelisin. | Open Subtitles | أنا آسفة يا (كلوي)، أياً يكن ما لديك، يجب أن ينتظر |
Sunumunuz beklemek zorunda. | Open Subtitles | العرض يجب أن ينتظر... |
Annie, her neyse beklemek zorunda. | Open Subtitles | آنى) يجب أن ينتظر هذا) |