"يجب عليك ذلك" - Traduction Arabe en Turc

• Yapmak zorundasın
• Yapmalısın
• buna gerek
• Buna mecbursun

Bu yüzden yarına bir test Yapmak zorundasın.
حتى انت كان يجب عليك ذلك لديك اختبار غداً

- Ona zarar verirse onu öldürürüm. - Yapmak zorundasın.
سوف اقتله لو مسها بسوء يجب عليك ذلك

Ali, babanın bir sürü kötü seçim yaptığını biliyorum ama bu, sen de öyle Yapmak zorundasın anlamına gelmiyor.
"علاء", اعرف ان والدك اخذ الكثير من الاختيارات السيئة, لكن هذا لا يعنى انك يجب عليك ذلك.

Eğer kesin olan şeyleri inkar etmekten kaçınabiliyorsan öyle Yapmalısın.
اذا استطعت تجنب معالجة اشياء بعينها ، يجب عليك ذلك

- Bunu Yapmalısın. - Hiçbir şey yapmak zorunda değilim!
يجب عليك ذلك ليس على ان افعل شيئا لا اريد فعله

- buna gerek yoktu.
أنه لشرف لي لم يجب عليك ذلك

Buna mecbursun. Riyasız yaşamanın yolu yok. Var mı?
يجب عليك ذلك ، لا يمكن لأحد العيش بدون الكذب ، أليس كذلك ؟

-Hayır. - Evet, Yapmak zorundasın çünkü benim düğünüm.
لا - بلا , يجب عليك ذلك لانه يوم زفافي -

Biliyorum ama Yapmak zorundasın ve haklısın.
أعلم، لكن يجب عليك ذلك ولقد كنتِ محقة

- Yapamam. - Yapmak zorundasın.
ـ لا يمكنني ذلك ـ يجب عليك ذلك

Sanırım Yapmak zorundasın.
اعتقد يجب عليك ذلك

Yapabilirsin. Yapmak zorundasın!
بل تستطيع، يجب عليك ذلك

- Hayır, hayır. - Yapmak zorundasın.
لا اللعنة لا - يجب عليك ذلك -

Çünkü Yapmak zorundasın.
لأنه يجب عليك ذلك!

-Bunu Yapmalısın. -Hiçbir şey yapmak zorunda değilim!
يجب عليك ذلك ليس على ان افعل شيئا لا اريد فعله

Yapmalısın. Bu arka plan oyuncularının sahnende olmasını istemiyorum.
يجب عليك ذلك , لا أريد هؤلاء الثانويين في لقطتك

Kesinlikle Yapmalısın.
اوه يجب عليك بالتأكيد يجب عليك ذلك

Yapmalısın yoksa kırılabilir.
يجب عليك ذلك و الا تمزق

Sanırım buna gerek yok.
لا اعتقد انه يجب عليك ذلك

Belki de buna gerek kalmaz.
ربما لا يجب عليك ذلك

Buna mecbursun. Ne yapmamı istiyorsun, iterek mi götüreyim?
يجب عليك ذلك ,ماذا تريدني أن أفعل أربط كرسيك بمؤخرة الشاحنة؟