"يجب عليك فقط" - Traduction Arabe en Turc

    • Sadece
        
    Şimde, Sadece, şurayı imzalaman gerekiyor sonra o tamamen senin olacak. Open Subtitles الآن، يجب عليك فقط التوقيع هنا وستكون السيارة لك بالكامل
    Sadece bu kağıdı imzlamanız yeterli. Open Subtitles يجب عليك فقط أن توقع هذه الورقة هذا كل شيء
    Sadece konsantre olmalı ve doğru ona tutam yapmanız gerekir. Open Subtitles يجب عليك فقط أن تركّزي و يجب أن تنتقلي إلى هناك
    Sen Sadece doğru olanı seçtiğine emin ol. Open Subtitles يجب عليك فقط أن تكون متأكداً من الشئ الصح
    Sadece o kapiyi açacaktim, ve canavar ortadan kaybolacakti. Open Subtitles يجب عليك فقط أن تفتح الباب و سيختفي الوحش
    Belki de Sadece, özlemeye başlasan? Open Subtitles ربما يجب عليك فقط أن تبدأ بالإشتياق اليه
    Bilmek zorunda değilsin. Sadece sessizce oturup bekle. Open Subtitles ليس من الضروري أن تفهم، يجب عليك فقط أن تجلس وتصمت
    Sadece, nasıl daha farklı oynayabileceğini, nasıl kendini yeniden keşfedeceğini öğrenmen gerek. Open Subtitles ولكن ذلك لا يعني انه لازال بامكانك ان تكون لاعبا كبيرا يجب عليك فقط ان تتعلم كيف تلعب بشكل مختلف
    Sadece bunun hakkında bir şeyler yapmalısın. Open Subtitles وسيتحسن لكِ ايضا يجب عليك فقط ان تملكي الرغبة لفعل شيء اتجاه ذالك
    Sadece içindeki ruhu dinlemeyi ve dikkatli olmayı öğrenmelisin. Open Subtitles يجب عليك فقط ان تتعلم كيف تسمع وإيلاء اهتمام إلى الروح داخلك
    Sadece merdivenden inerken daha dikkatli olmalısın. Open Subtitles يجب عليك فقط أن تكون حذراً أكثر عندما تنزل على الدرج هذا كل ما بالأمر
    You should Sadece oturmak ve Katie sizi aradığında kadar bekleyin? Open Subtitles يجب عليك فقط الجلوس والانتظار حتى تدعو كاتي لك؟
    Sırlarının olmasında bir sorun yok. Sadece kiminle paylaştığına dikkat etmelisin. Open Subtitles لا بأس أن يكون لديك أسرار كما تعلم يجب عليك فقط أن تكون حذرًا لتختار من تشاركهم بها
    Belkide Sadece önümüzdeki günlere odaklanmalıyız. Open Subtitles ربما يجب عليك فقط التركيز على اجتياز اليومين المقبلين
    Spence, Sadece oraya gidip onu görmen, dediklerini dinlemen ve Tanrı'ya çantasında bıçakla gelmediğine dua etmen gerekiyor. Open Subtitles سبينس ، يجب عليك فقط الذهاب إلى هناك ، رؤيتها ومواجهة الموسيقى والصلاة للرب أن لا تأتى إليك بسكينة لعينة
    Biz Sadece onlara en iyi fırsatları sunmak için uğraşacağız. Open Subtitles سيغدون كما سيغدون كل ما يجب عليك فقط هو منحهم أفضل فرصة
    Yani, Sadece burda kalıp nasıl turşu olmaktan kurtulabileceğini çözmelisin, tamam mı? Open Subtitles أعني، يجب عليك فقط البقاء هنا ومعرفة كيفية التوقف عن كونه مخلل، حسنا؟
    Sadece aşk mektuplarını okumalısın. Open Subtitles ‫يجب عليك فقط قراءة ‫رسائل الحب
    Sadece benimle uğraşmayı kesmelisin. Open Subtitles يجب عليك فقط أن تتوقف عن اغضابي
    Bazen Sadece düşünürsün, Ve sonunda: Open Subtitles مرات أنت تفكرين و يجب عليك فقط أن تقولي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus