"يجدني" - Traduction Arabe en Turc

    • beni bulur
        
    • beni bulamayacağı
        
    • Beni bulmak
        
    • bulacağını
        
    • beni bulmasını
        
    • bulabilir
        
    • beni bulacak
        
    • beni bulması
        
    • bulmadı
        
    • beni bulan
        
    • beni bulana
        
    • beni bulsun
        
    • bulamayacak
        
    • beni bulamaz
        
    • beni bulmadan
        
    Eğer bu konuşmayı izlerse umarım beni bulur. TED إن كان سيشاهد هذه المحادثة، آمل أن يجدني.
    Kimsenin beni bulamayacağı ya da kanı görmeyeceği bir yer bulmalıydım. Open Subtitles حيث لايمكن لأحد ان يجدني او يرى الدماء ومن ثم ..
    Beni bulmak istemediği çok belli. Open Subtitles من الواضح أنه لا يريد أن يجدني
    Başkentte olup günün bu saatinde beni nerede bulacağını bilen tek kişi var. Open Subtitles هناك شـخص واحد في واشـنطن يعرف أين يجدني في هذا الوقت
    Yapabileceğim en iyi şey saklanıp robotlardan önce Birlik'in beni bulmasını ummak. Open Subtitles افضل مايمكنني فعله هو الأختباء أتمنى من الاتحاد ان يجدني قبل الحمر
    Babana söyle, eğer bir eğlence filan düzenlerse, beni her zaman, demin birlikte durduğumuz cafenin önünde bulabilir. Open Subtitles أخبري أبيك إذا كان لديه حفلة يمكنه دائما أن يجدني أمام المقهي حيث كنا من قبل
    Yardım çağırırsanız beni bulacak ve zarar verecek. Open Subtitles إذا بلغتِ عن ذلك الأمر فسوف يجدني ويُؤذيني
    Sen bulunmamak için uğraşıyorsun ben ise, birinin beni bulması için uğraşıyorum. Open Subtitles انت تحاولين الإختفاء من إكتشافك وأنا أتمنى أن أحداً يجدني
    Nerede olursam olayım beni bulur ve gözetirdi. Open Subtitles مهما كنت في اي مكان كان هذا الولد يجدني و يرعاني
    - Ben burada kalmalıyım. Kocam beni bulur. - Gitme zamanı. Open Subtitles سوف أبقى هنا , زوجي سوف يجدني - انه وقت الرحيل -
    Webster in beni bulamayacağı rahat, sakin bir yerim olsa, her şeyi iyi düşünüp, karar veririm. Open Subtitles لو حقا توافر لي مكان جيد استطيع التفكير فيه طوال الليل حيث لا يجدني ويبستر أبدا
    Kaçabileceğim ve parasıyla beni bulamayacağı bir yer olmadığını biliyordum. Open Subtitles وأعرف أنه ليس لي مكان اهرب إليه ولا يجدني فيه بأمواله
    Beni bulmak için radyo dalgaları kullanıyor. Open Subtitles انه يستخدم موجات الراديو لكي يجدني
    Beni bulmak isterse, kuzeye, Cylon kuvvetlerini gördüğü istikamete gider. Open Subtitles اذا اردا ان يجدني سيتجه للشمال ناحية قوات (السيلونز) التي راها بالفعل
    Burada olduğum sürece beni nerede bulacağını biliyor. Open Subtitles وطالما أنا هنا سيعلم دائماً أين يجدني
    Sadece birilerinin beni bulmasını umuyordum. Open Subtitles كنتُ أتمنّى فقط أن يجدني شخص ما.
    Beni yeniden bulabilir, yani bizi. Open Subtitles هو قد يجدني مجدداً، يجدنا
    Yine de ölürsem beni bulacak ilk kişi sensin. Open Subtitles حتى لو، ستكون أول شخص يجدني إذا مت
    Birilerinin beni bulması için yeterince ipucu bıraktığımdan emin değildim Open Subtitles لم أدرك بأنني ألقيت لمحات كافية كي يجدني أحد
    Sonra evlendik, ben işi bıraktım ve Dale artık beni çekici bulmadı. Open Subtitles ثم تزوجنا وتركت وظيفتي وديل لم يعد يجدني جذابة.
    Peçete olmadan beni bulan ilk beyaz atlı sensin. Open Subtitles أتعلم، أنت أول أمير ساحر يجدني بدون منديل
    Beni her yerde arayacaktır ve beni bulana kadar da aramayı bırakmayacaktır, Open Subtitles إنه يبحث عنّي في كل مكان و لن يتوقف أبداً حتّى يجدني
    "Bırak kokun dağılıp beni bulsun." Open Subtitles دعِ عطرك" "يفوح و يجدني
    Beni bir daha bulamayacak. Open Subtitles أعرف ما يسمى لن يجدني
    Doğu, batı, kuzey, güney, kimse beni bulamaz. Open Subtitles شرقا وغربا ، شمالا وجنوبا لن يجدني أحد أبدا
    Bu doğru mu? Frank, sana beni bulmadan önce yaşadığım evi göstereyim. Open Subtitles سأريكم البيوت حيث كنت أقطن قبل أن يجدني فرانك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus