"يجعلني أشعر" - Traduction Arabe en Turc

• hissettiriyor
• hissediyorum
• hissetmemi sağlıyor
• hissetmemi sağladı
• hissettim
• içimi
• beni çok
• hissettirmesi
• hissettirecek
• hissettirmez bana
• hissettirdi
• hissettiren
• hissettirmedi
• hissetmeme neden
• hissetmeme sebep

Bunu bilen tek kişinin ben olması beni özel hissettiriyor. Tamam.
لكن كوني الوحيدة التي تعرف يجعلني أشعر أنني مميزة , حسناً

Hatta bana bir keresinde şunu söyledi, "Anne, her gün eşofman giymek sanki engelli kıyafeti giyiyormuşum gibi hissettiriyor."
حتى أنه قال لي في إحدى المرات، "ماما، ارتداء ملابس الرياضة كل يوم يجعلني أشعر بأنني عاجز عن اللبس."

Cinsel gücümü arttırıyor. Kızları delirteceğimi hissediyorum.
يجعلني أشعر بالفحولة أنني أثير جنون الفتيات

Bu ismi yüksek sesli söylemek bile güçlü hissetmemi sağlıyor.
ببساطة , عند قول الكلمة بصوت عالي يجعلني أشعر بالقوة

Biraz konuşmak kendimi daha iyi hissetmemi sağladı.
تعرفين، فقط التحدث حول هذا يجعلني أشعر أفضل بكثير

Sadece yüzünü görmemek dahi nefes alabilirim gibi hissettiriyor.
مجرد عدم رؤية وجه تلك المرأة يجعلني أشعر أنّه يمكنني العيش

İstediğim an buradan gidebileceğimi hissettiriyor bana.
فهذا يجعلني أشعر أني يمكنني أن أرحل وقتما أريد

Bu sefer onunla yürüyeceğini düşünüyorum. beni çok iyi hissettiriyor.
أعتقد أن هذه المرة ممكن أن تنجح العلاقة انه يجعلني أشعر بشعور رائع

Ve yapıyorum çünkü kendimi iyi hissettiriyor, insanlara yardım etmek güzel birşey.
وأنا أقوم به لأنه يجعلني أشعر بالارتياح ومن اللطيف مساعدة الناس

Beni heyecanlandırıyor. Kendimi gerçekten seksi hissediyorum.
بالتأكيد هذا يثيرني عندما أفعله ، يجعلني أشعر بالحرارة الجنسية.

Lütfen hayatım, bana hanımefendi deme. 25'ten yaşlı olduğumu hissediyorum.
أرجوك, لا تقل لي يا مدام فذلك يجعلني أشعر أنني أكبر بـ 25

-Son zamanlarda tüm arkadaşlarım okul için uzakta ve burada kalan tek kişi benmişim gibi hissediyorum bunun tam bir başarısızlık olduğunu düşünüyorum.
كل ما في الأمر هو أنني أشعر مؤخراً أن جميع أصدقائي في الجامعة وأنا وحدي هنا مما يجعلني أشعر أنني فاشلة

Tüm bunlar kendimi genç hissetmemi sağlıyor.
على العكس , فكل شيء هنا يجعلني أشعر و كأنني أصغر بالسن

Hem kendim hem evliliğimiz hakkında iyi hissetmemi sağlıyor.
إنّه يجعلني أشعر بالرضا تجاه نفسي وتجاهنا

Benimle gerçekten gurur duyduğuna dair bir hissiyatım oldu hep. Ve bu kendimi gerçekten güvende hissetmemi sağladı.
لقد كنت أشعر بسببك بذلك الشعور بأنك فخورة بانك معي مما يجعلني أشعر بالأمان

Tanrım. Kendimi daha özel ve iyi hissettim birden.
ـ حسناً ً ، هذا يجعلني أشعر بأني مميز و صالح جداً

Neden bilmiyorum, ama içimi burkuyor.
أنا لا أعرف لماذا ، ولكنه يجعلني أشعر بالحزن.

Her şey bir yana, bu beni çok küstah yapıyor.
وبصرف النظر عن أي شيء آخر، يجعلني أشعر جاهل بذلك.

Bunun beni daha iyi yoksa daha kötü mü hissettirmesi gerektiği bilemiyorum.
لا أعلم اذا كان هذا من المفترض أن يجعلني أشعر بشكل أفضل أو أسوء.

Tamam, Ray. Ne zaman kendimi iyi hissettirecek bir şey yapmaya kalksam...
حسنا راي أتعلم لقد حاولت فعل شيئا يجعلني أشعر بتحسن حول نفسي

Mutlu edemez beni Böyle hissettirmez bana
يجعلني سعيدة يجعلني أشعر بهذه الطريقة

Kız kardeşinin beni de davet etmesi beni gerçek iyi hissettirdi, biliyor musun?
أجل . يجعلني أشعر بشكل جيد أن أختك قامت بدعوتي , أتعلم ؟

Bana en son kendimi iyi hissettiren kişi sendin, anlamıyor musun?
ألا تعلمين أنكِ آخر شيء يجعلني أشعر بالرضا عن نفسي ؟

Çaylağın biri olduğunu öğrenmek bana kendimi hiç iyi hissettirmedi dediğimde bana inan.
لم يجعلني أشعر بشكل أفضل عندما اكتشفت أنه كان يافعاً جداً.

Daha iyi hissetmeme neden olmadın.
لك دون أحرزنا تي ان يجعلني أشعر بأني أفضل.

Normalde göz kalemi efeminen... ama seninkiler kendimi emo-seksüel hissetmeme sebep oluyor.
عادةً كحل العيون يبدو مؤنثاً لكن كحلك يجعلني أشعر بأنك إيمو