"يجعلونني" - Traduction Arabe en Turc

• beni

Onlar beni halata tırmandırmak istiyorlar. Ama ben o halata tırmanamam.
سوف يجعلونني أتسلق هذا الحبل لا أستطيع أن أتسلق هذا الحبل

Bak, sen de benim yerimdeydin. - beni yeni günah keçisi yapıyorlar.
إسمع يا رجل، لقد كنت في مكاني، إنّهم يجعلونني ملتهم خطاياهم الجديد.

Bu dürüstlükteki yabancılar beni kauçuk gibi yapmıştı.
الغرباء الصريحون العطوفون هاكذا يجعلونني أكبر وأتمدد

Böyle samimi konuşan yabancılar beni yufka yürekli yapar. Devam et, Cornelius.
الغرباء الصريحون العطوفون هاكذا يجعلونني أكبر وأتمدد

Bağışlayın beni, efendim, bu şekilde konuştuğum için, fakat bu ibneler bağırsaklarımı dışarı çıkartmamı sağlıyorlar.
اغفر لي، سيدى , لحديثى بشكل فظ معك لكن هؤلاء الحمقى يجعلونني أحس بالملل و كأنى على وشك التقيؤ.

Kimse bize çocuk büyütmenin ne kadar zor olduğunu söylemedi. beni neredeyse sert şarap bağımlısı yapacaklardı.
لم يخبرنا أحد بمدى صعوبة تربية الأطفال ، كادوا يجعلونني سكيرة

Çocuklarım benim onurum çünkü beni gururlandırıyorlar.
أبنائي هُم فخري لأنهُم يجعلونني فخوراً بهِم

Bu bir yaratıcı kazak, bu yaratıcı göz farı, ve bunlar yaratıcı ayakkabı,ve bunlar beni inanılmaz emin hissettiriyor beni.
هـذه ستـرة أنيقـة وهـذه مجمـلات عيـن فـاخرة و هذا حذاء راق ، وهم يجعلونني واثقة بنفسي بشدة

Onlarla takıldığımı söyledim. Onlarla takılıyorum çünkü beni daha güzel gösteriyorlar.
ترين, أنا أتسكع معهم لأنهم يجعلونني أبدو أجمل منهم

Ona baktığımda beni de duygusuz yapan biri.
النوع من الأشخاص الذين يجعلونني امل بمجرد النظر اليهم

Vocal Adrenaline'de kalmam için beni devamlı bırakıyorlar.
يجعلونني أسقط في موادي لكيّ ابقى في فريق الغناء

beni üzüyorlar. Suratına bir tane patlatmak istiyorum.
انهم يلدغون , ثم يجعلونني أريد أن ألكم وجهك

Yoksa bunları sırf beni terletmek için mi yapıyorlar?
هل من الممكن أنهم يفعلون ذلك عن قصد كي يجعلونني أتعرق؟

Ne diyebilirim ki, beni mutlu ediyorlar.
مالذي أستطيع أن أخبرك به ؟ إنهم يجعلونني سعيداً

Eskiden onlardan nefret ederdim! Şimdi beni eğlendiriyorlar.
لقد اعتدت أن أكرههم لكنهم يجعلونني أضحك الآن

Ben mutfakta çalışmak istemiştim ama oraya yaklaştırmıyorlar bile beni.
لقد أردت أن أكون من طاقم المطبخ لكنهم لن يجعلونني بالقرب من ذاك المكان

100 sene öncesinden bir şey dolayıp beni yalancı gösterdiler.
يقومون بتحريف شيء ما منذ 100 سنة مضت و يجعلونني أبدو ككاذبة

- İlaçlarını içmelisin. Onlar olmadan zihnim çok daha berrak oluyor. Onlar beni şişiriyor anne.
أنا أفضل مِنْ دونهم إنّهم يجعلونني متورّماً

Onlara bu evi ben aldım ama onlar beni hep dışladılar çocuk baktırdılar.
اشتريت لهم هذا المنزل ودائماً مايتجاهلونني يجعلونني أجالس ابنهم

Bir zamanlar beni kızdırdığı için insanları dövüyordum.
كان هنالك زمن تعوّدت فيه أن أضرب العديد من الناس بقوة لأن الناس يجعلونني أغضب أحياناً